Osmanlı çok geniş bir coğrafyada çok geniş bir zaman diliminde hakimiyet sürdüğündüğünden bu sorunun cevabının ikisine göre değiştiğini düşünüyorum. Ancak genele vurduğumuzda kadınlar biraz "işe yaramıyor" gibi bir bakış hakim. Seyyahlar ve elçiler olmasa saraydaki kadınların isimlerini neredeyse hiç duymuyoruz, keza sultanların annesinin bile isimleri sadece 'Valide-i Sultan' yani 'Sultanın annesi', yani gerçekten "isimleri duyulmuyor". Yönetimde de padişah küçükse belirli bir süre için görülüyorlar, ancak gene vezirler, sadrazamlar veya diğer devlet adamları tarafından geri planda bırakılıyorlar, yani bu açıdan da kadınlar ancak "son çare" gibi. Bunun yanında Batı'ya doğru ilerledikçe kadın yöneticiler daha (elbette nicelik olarak erkeklerle kıyaslanamasa da) çok söz sahibi olabiliyor gibi: Amerika keşfedildiğinde Kastilya'nın başında İsebella vardı, gene aynı yüzyılda İngiltere'yi yönetmek de Mary ve Elizabeth'e kısmet olmuştu ve listemizi Jadwiga, Catherine de Medici, Maria Theresa, Yekaterina, Victoria gibi gibi çoğaltmak mümkün. Yani (eğer küffarların kadınları Osmanlı kadınlarından daha zeki değilse(!)) kadınlara az değer veriliyor gibi görünüyor.
Kaynaklar
-
E. S. Gürkan. (2020). Bunu Herkes Bilir: Tarihteki Yanlış Sorulara Doğru Cevaplar. ISBN: 9786057635402. Yayınevi: Kronik Kitap.