Osmanlı toplumunda kadına değer verilip verilmediği sorusunun cevabı dönemden döneme değişir. İlk dönemlerde Müslüman Türk toplumunun kadına verdiği değerle eşdeğer bir durum söz konusuyken, ilerleyen dönemlerde farklı millet ve kültürlerle etkileşime girildikçe durum farklılaşmıştır. Kadınlar, taşrada ve tımar topraklarında ekonomik hayatta erkeğin yardımcısı konumundadır. Şehirlerde ise klasik ev hanımlığı konumunda olduklarını söyleyebiliriz. Toplumdaki töresel ve dinsel kısıtlamaların kadınları erkeklerden daha aşağı bir konumda tuttuğu doğrudur, çok da tartışmaya açık değildir.[1] Tanzimat Döneminde Batılı düşünceyle Osmanlı aydınlarının tanışmasıyla bu konu tartışılan bir gündem haline gelmiştir. Tanzimat Reformlarında kadınla erkeğin statüsü eşitlenmeye çalışılmış, fakat bu pratikte Cumhuriyet dönemine kadar sarkmıştır. Tanzimat'ta kadınlara verilen haklar pek bir karşılık bulamamıştır. 2. Meşrutiyet Döneminde bu konu tekrar gündeme gelmiş fakat bazı daha acil konular (Balkan Savaşları ve 1. Dünya Savaşı gibi) sebebiyle yine geri planda kalmıştır. 1. Dünya Savaşı yılları Osmanlı kadınları için oldukça çetin geçmiş, kendi sorumluluklarının üstüne bir de cepheye giden erkeklerin ekonomik faaliyetlerini üstlenmişlerdir. Dolayısıyla evet, kadınların Batılı anlamda "modern" haklara kavuşması ve toplumda erkekle görece eşit seviyeye getirilmesi, Osmanlı döneminde hayata geçirilememiştir. Bunu Cumhuriyet rejimi büyük oranda başarmıştır.
Kaynaklar
- Saadet Tekin. (2010). Osmanlı’da Kadın Ve Kadın Hapishaneleri. Tarih Araştırmaları Dergisi. doi: 10.1501/Tarar_0000000457. | Arşiv Bağlantısı