Çünkü beynimiz canlı devredir.[1] Hatırlanan her bilgi canlandırılan her şey beyinde yeniden yaşanır. Yani olayı yaşarken olan biten şey hatırlarken de beyinde benzer bir biçimde aktif bir süreçle tekrar yaşanır. Yani hafızamıza bir anı veya olay gelince aktif bir biçimde yeniden bu anıdaki hisleri, deneyimi bizdeki etkisini yaşarız. Beynimize olaylar bu nedenle çok öznel bir biçimde kodlanır.
Sorunuza daha doğrudan bir cevap verirsek canlandırdığınız olayı da beyniniz kendi öznel durumuna göre işler veya yeniden canlandırır. Örneğin yılan sizin korktuğunuz bir hayvan ise yılanla ilgili birşey düşünmek size her zaman korku hissini belli ölçüde yaşatır. Ancak yılandan korkmayan biri için bu canlandırma korku unsuru içermez. İşte bu tam da özel ve öznel zihin deneyimi demektir. Beyniniz sizin zihninizdeki öznelliği size her durumda yaşatır. Bu nedenle herkesin zihninin öznelliği deneyimlerine, anılarına yaşadıklarına ve bunların o kişi üzerindeki etkisine göre parmak izi kadar öznel bir yapıdadır. Beynimiz canlı devre olduğundan her gördüğümüz, izlediğiniz canlandırdığımız, hayal ettiğimiz veya hatırladığımız şeyde bize bu öznellikte öne çıkan unsurları yaşatır. (mesela korku gibi veya kendi aşk acınızın benzerliği olan bir aşk hikayesi duyduğunuz da veya izlediğinizde size kendi acınızı) son olarak bu öznelliği yaşamanızın nedeni örneğin elinizin kesildiği bir anınız olsa ve siz bunu hatırlasanız beyniniz size bu acıyı da belli ölçüde o an yaşatır. Ancak bu sadece beyinde olmaz. Bedende de belli ölçüde yaşanır. Bunu ayna nöronlar sağlar. Yani siz bu anıyı hatırlayınca beyniniz elinize yeniden sinyal gönderir ve aynı olayı yaşanır gibi simüle eder. Böylece beyniniz size o acıyı az yada çok o an yaşatır. Mesela bazı kanlı film sahnelerini izleyen insanlarda sahnedeki kesilme vs gibi olayları izleyememe sebebi de tam budur. Çünkü o an beyinleri bu kişilere o acıyı aslında bedeninde ifade ederek yaşatır. Bazı kişiler sahnedeki olay nedeniyle örneğin kolunu bile acıyı hisseder gibi tutar vs fiziksel tepkiye bile durumu dönüştürebilir. Yani kısacası biz tam anlamıyla 'canlı'yız. Bu 'canlı'lık içinde zihin deneyimimiz her duruma göre adeta biçimden biçime (desenden desene) giriyor her an hissedebiliyor yaşayabiliyor öznel durumuna göre deneyim oluşturabiliyor.
Kaynaklar
- D. Eagleman. (2021). Canlı Devre: Durmaksızın Değişen Beynin İçyüzü. ISBN: 9786051981901. Yayınevi: Domingo Yayınları.