Aynı sorunu zamanında ben de yaşadım. Kendimi iyi hissetmediğim, zihnimi toparlayamadığım bir dönemdi. Verimimi koruyabilmek için birkaç yöntem uyguladım. Daha sonra eski performansımı yakaladım ancak bu yöntemlerle daha verimli çalıştığımı fark ettiğimden onları kullanmayı alışkanlık haline getirdim.
Bir kitabı okurken hoşunuza giden, önemli bulduğunuz, yeni öğrendiğiniz bilgiler içeren kısımları işaretlemek çok önemli. Ancak tüm kitabı çizmemekte de yarar var. Bu yüzden ilk başta hiçbir şekilde cümlelerin altını çizmiyorum. İlgili bölüm bitince okuduğum sayfalara geri dönüyorum ve mümkün olduğunca az cümlenin altını çizmeye çalışıyorum. Bir paragraf bir bütün olarak hoşuma gittiyse paragrafın tamamını kapsayan bir işaret koymakla yetiniyorum. Buradaki amacım kitaba yeniden baktığımda o sayfalarda ne anlatıldığını kolayca hatırlayabilmek.
Çok sevdiğim bir söz var: "Bir kitabı okumak onu yeniden yazmaktır." Yeni öğrendiğim bilgilerin aklımda kalması veya okuduklarımın ana fikrini özümseyebilmek için gerekli gördüğüm yerleri not alıyorum. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, not alırken kendi kelimelerini kullanmak. Böylece not alırken ilgili konuyu kendi düşünce süzgecinizden geçirebilirsiniz. Bu da öğrenmeyi daha kalıcı kılar.
Yeni öğrendiğiniz bir bilgiyi daha önce öğrendiğiniz bir bilgiyle ilişkilendirmek, o bilgiyi daha kalıcı yapar. Zaten psikolojide öğrenme, kabaca böyle gerçekleşir. Bu yöntem hem öğrendiklerimi kolay kolay unutmamamı hem de farklı alanları birleştirerek yaratıcılığımı geliştirmemi sağlıyor.
Bir bilgiyi başkasına aktarmak için onu kafanızda yeniden kurgulamanız gerekir. Dolayısıyla aktif bir düşünme sürecine girersiniz ve bu durum öğrenmenizi kalıcılaştırır. Bu yöntemle çevremdekilere birazcık gına getiriyorum ancak ben çok memnunum :)
Umarım bu yöntemler size yardımcı olur. İyi okumalar.