Evet, bilim dışı ve son derece ırkçı bir uygulama. Bu skandalın detaylarını ekteki yazımızda bulabilirsiniz. Ancak bu sorunun genelde sorulma nedeni, bilim düşmanlarının algı yönetimi girişimleri sonucu "evrimsel biyologların böyle bir kafese kapatmaya başvurduğu" yönündeki bir saçmalık. O konuyla ilgili kısmı yazıdan alıntılıyorum:
Dahası, Ota Benga'yı alan, satan ve sergileyen insanların "evrimsel biyoloji" ile doğrudan (ve hatta çoğunun dolaylı olarak bile) alakası yoktur. Örneğin Ota Benga'yı bir ürün veya malmış gibi alıp satan, nerede ne yapılacağına karar veren kişi St. Louis Dünya Fuarı (veya diğer adıyla "Louisiana Alım-Satım Fuarı") tarafından görevlendirilen Samuel Phillips Verner isimli bir Hıristiyan misyoneri, iş adamı ve gezgindir. Bazı kaynaklarda kendisi bir "doktor" olarak lanse edilse de, aslında University of South Carolina'dan 19 yaşında bir lisans öğrencisi olarak mezun olmuştur; herhangi bir unvanı yoktur. Kendisi bundan sonra bir demiryolu işçisi olarak çalışmış, ailesinin ünlendiği gibi köle ticaretiyle uğraşmış ve sonrasında, Ota Benga'yı köle ettiği dönemler geride kalmış, zengin ailesinin şansının dönmesiyle açlıkla mücadele ederek ölmüştür. Zaten Verner'ın köleleri almak üzere Kongo'ya gidişinin de "bilim" ile alakalı olmadığı, antropolog olmasına rağmen daha ziyade bir "şovmen" olarak tanınan William McGee'den aldığı şu "Kongo'dan alınacaklar listesi"nden bellidir:
"1 adet pigme reisi ya da şefi. 1 yetişkin kadın, mümkünse şefin eşi. 1 yetişkin erkek, mümkünse şefin oğlu. 1 yetişkin kadın, ilkinin eşi veya kızı olacak. 1 evlenmemiş genç kadın. 2 çocuk. 1 kadın rahip, 1 erkek rahip (veya tıp doktoru), mümkünse yaşlı. Bu sayılanların hepsi pigme olacak."
Dolayısıyla hiçbir açıdan konuyu evrimsel biyolojiyle doğrudan ilişkilendirmek mümkün olamaz. Bazı tarihçiler dönemin ırkçılık politikalarıyla Evrim Teorisi'nin politika alanındaki çıkarımı olan "Sosyal Darwinizm"i bağdaştırmaktadır; ancak bu da doğrudan bir ilişki kurulması için yetersizdir. Bir teoriden yola çıkarak geliştirilen politik görüşlerin, teorinin özü ve gerçekliği ile hiçbir alakası yoktur. Zaten aynı teoriden yola çıkan bazı diğer insanlar sosyal demokrasi, sosyalizm, anarşizm veya kapitalizm gibi birbirinden ve ırkçılıktan apayrı diğer görüşlere de ulaşabilmiştir; basit bir pratikle bunu herkes başarabilir. Bu, zaten son derece beklenir bir durumdur. Evrim Teorisi, canlılığın doğasını açıklayan bilimsel teoridir. Sayılan (ve hatta sayamadığımız) diğer siyasi ideolojiler de gökten zembille inen düşünceler değildir; insan doğasının farklı özelliklerinin politikaya yansımasının ürünleridir. Dolayısıyla doğamızı bugüne kadar hiçbir düşüncenin yapamadığı kadar güçlü ve gerçek şekilde açıklayabilen teoriden binbir çeşit politik duruşa varmak işten bile değildir. Önemli olan, bunlardan tek bir tanesine bakarak bilimi karalama cüretini göstermemektir.
Tüm bu açılardan ele alındığında, Ota Benga'nın başından geçen üzücü olayların evrimsel biyoloji, Evrim Teorisi ya da "evrimciler" ile doğrudan alakalı olmadığı görülecektir. Az sonra göreceğimiz gibi, yukarıda yaptığımız analizin uzantıları, bu sanrılı görüşün doğmasına neden olmuştur.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Ota Benga Skandalı, İnsanat Bahçesi Ve Evrim Teorisi. (22 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 22 Eylül 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı