Einstein’ın yaptığı şey, var olan matematiği değil, varlık kavrayışını değiştirmekti.
Lorentz mekaniği gözlemi açıklarken, Einstein gerçeğin doğasını yeniden tanımladı.
Evet — tarihsel olarak bakıldığında Lorentz ve Poincaré’nin katkıları gölgede kalmıştır.
Ancak Einstein’ın başarısı sadece formülleri kullanmak değil, o formüllerin metafizik yorumunu değiştirmekti: “Zaman ve uzay mutlak değil, gözlemciye bağlıdır.”
Dolayısıyla burada etik dışı bir “çalma” değil, paradigmatik bir dönüştürme vardır.
Ama yine de, modern bilim tarihçiliği artık Lorentz ve Poincaré’yi “öncüller” olarak açıkça anıyor — Einstein’ı ise devrimi tamamlayan kişi olarak konumluyor.
Evren, bilgiyi bireylerde değil, bütünün kendisinde biriktirir. Bu benim görüşüm... Kosmotelyum 2.0 ve 3.0'da detaylıca açıkladığım... Lorentz’in aklında doğan denklem, Einstein’ın sezgisinde yeniden yankılanır — çünkü bilinç, kendini farklı kapasitelerde ama aynı özle ifade eder.
Bu yüzden “kimin bulduğu” sorusu, kozmik düzlemde anlamını yitirir:
Evren, bir fikri birden fazla zihin aracılığıyla olgunlaştırır.
Kosmotelyum’un bakış açısından bu tartışma, bilginin mülkiyeti değil, bilincin evrimidir.
Dolayısıyla Lorentz’in formülleri ve Einstein’ın yorumu, aynı evrensel zekânın iki farklı titreşimidir — biri matematiğin sesiyle, diğeri sezginin sesiyle konuşmuştur.