İnsanda eş seçme kıstasları üzerine çok sayıda makale ve hipotez var. Bu kıstaslar daha çok, genel evrimsel dinamiklerle ve bu dinamiklerin günümüz dünyasındaki yansımaları çerçevesinde biçimleniyor.
Ancak her şekilde bu açıklamalar fazla genel. Ya da açıklamaları biçimlendiren evrimsel dinamiklerin günümüz dünyasına yansımaları fazlaca değişken ve çok fazla bileşenden oluşuyor.
Kaba bir yaklaşımla neden gelişkin canlılar eşeyli ürüyor? Çünkü tek gen yerine iki genden oluşan üreme yöntemi daha zengin bir kalıtsal yapı oluşturuyor. Bölünerek çoğalmada yavru her şekilde tek bir bireyin genini taşıyabilir ama eşeyli üremede iki genden tek gen ortaya çıkıyor. Buna göre de her birey, kendisinde olmayan ve olmasını istediği iyi nitelikleri taşıyan gene ilgi duyuyor. Mesela fiziksel olarak zayıf olan güçlü olana ilgi duyuyor ki genini güçlendirebilsin.
Ama bu da çok genel bir yaklaşım. Detaya indikçe bu kıstaslar değişkenleşiyor. Boyum kısa, uzuna ilgi duyuyorum. Burnum büyük, küçük burunlu daha çekici. Ben zekiyim, illa zeki olmasına gerek yok. Detay, detay, detay... Bu detaylar birleşe birleşe ortaya nitelikleri hayli net bir tip çıkıyor. Çoğu insan, partnerinden beklentilerini belirli kıstaslar ve süreler dahilinde netleştirmeye yaklaşıyor. Esmer severim, zarif olsun, ben beyaz ten seviyorum, konuşkan olsun, minyonlar çok sevimli, geniş omuz çok çekici vs. vs.
Seçilen bireylerin, aileye benzemesi ise bir güven konusu. Bizde olmayan genlere ilgi duyuyoruz belki ama seçeceğimiz partner ne kadar farklılaşırsa, onu daha az tanıdığımı, ona daha az güvenebileceğimizi hissediyoruz. Zaten genetik farklılıklar, daha çok farklı coğrafyaları işaret ediyor bazen ve farklı coğrafyalar farklı kültürler demektir. Ailenize benzer tiplemeler daha tanıdık ve öngörülebilir bir his doğuruyor.
Tüm bunların yanında herkes, yaşadığı deneyimlere göre eş seçme eğiliminde oluyor. 3 kez aldatılmış bir birey, partnerinde sadece güven arar. Şiddet görmüş bir birey daha ağırbaşlı, sakin bir partner ister. Fakirlik çekmiş biri makul bir ekonomik düzey ister gibi. Tüm bu tercihlerin altında gayet anlaşılır sebepler var. Ama biz o sebeplerin genellikle farkında olmuyoruz. Sadece hissediyoruz. Ve hislerimizi izliyoruz. O kadar...