Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Bu soruya yönlendirilmiş başka bir sorudan geldiniz: Neden beynimiz kafamızın icinde?
4

Beyin neden kafadadır?

Beyin neden vücudun başka bir yerinde değil de kafatasının içindedir?
468 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Ekin Baran Sunar
Bilim meraklısı.

Merhaba,

Her şey, 550 milyon yıl önce, hayvanların beyinleri, kafaları ya da tüm bunlar için bir şeylerin olmadığı zamanlarda yaşayan canlılarla başladı. O zamanlar radyal hayvanlar olarak bilinen neredeyse iki boyutlu görünen canlılar yaşıyordu. Bu bilinen en ilkin "gerçek hayvan" grupları (Eumetazoa), adeta hücrelerin kolonileşip, çok hücreli hale gelmesi sonucu, herhangi bir yönde simetriye sahip olmayan "radyal" simetri (her yönden simetrik dairesel) özelliği taşıyor. Simetri hayvanların evriminde çok önemli bir rol oynuyor, çünkü yüksek organlaşma ve özelleşme bu simetri sayesinde gelişebilmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Hayvanlar evrimleştikçe, hareket kabiliyetleri çeşitlendikçe yeni boyutlar kazanmaya başladılar. Bu radyal simetrik canlılar evrildikçe, karşımıza yavaş yavaş, bilateral olarak simetrik olan hayvanlar çıkmaya başlıyor. Taksonomide bu canlılara, Bilateria (Çift-Ynalı Simetrikler) denmektedir. Bu canlıları ayırt eden özellik, evrimsel gelişimleri sonucunda ön-arka ve alt-üst şeklinde parçalara ayrılabilir olmalarıdır. Bu da doğrudan sistemlerin evrimleşmesiyle ilgili bir durumdur. Örneğin sinir sisteminin evrimi sayesinde ön ve arkayı ayırmak mümkün olmaktadır. Ayrıca dokuların dağılımından ve hareketlerin yönünden ötürü de alt ve üst şeklinde ikiye bölmemiz mümkün olmaktadır. Radyal simetrik hayvanlarda ise alt ve üst şeklindeki ayrım mümkünken, ön ve arka diye bir ayrımdan bahsedemezdik.

Bu yeni canlılar, mevcut formlarını nasıl organize bir şekilde kullanacaklarını, aynı set gen yapısıyla kontrol ediyorlardı. Bu genler hox genleri olarak bilinir ve kromozomda, organize ettikleri vücut parçalarıyla aynı sırada kümelenir.

Tüm Reklamları Kapat

Zamanla, bilateral hayvanlar evrimleşmeye devam ettikçe, duyular gelişmeye başlamış; bu anlamda, duyular geliştikçe reseptörler de güçlenmiş, reseptörler güçlendikçe büyüyen veri yığınlarını daha efektif şekilde işleyecek merkezler ihtiyacı doğmuş ki beyinler evrimleşmiştir. Böylesi bir bilgi işlem birimini koruma ihtiyacı doğacaktır elbette; dolayısıyla, biz insanlara gelene kadarki safhada (ve hala devam eden) evrim pek çok metot geliştirmiş bulunuyor. Bunlardan biri ise özelleşmiş dokuların meydana getirdiği sertleşmiş kafatasıyla sarmak. Elbette bilginin hızlı işlenmesi adına beynin, gelişen duyu organlarına yakın olması gerekti.

Şimdi ise daha detaya inelim:

Duyusal girdi, oluşumun kaynağından (duyu organı) beyne kadar olan yolculuğunda sinir kanallarını gerektirir. Deri gibi geniş yüzey alanına sahip bir duyu organı, her yerden pek çok küçük kanal gönderecektir; ancak gözler, kulaklar, burun ve dil gibi konsantre bir duyu kanalı, tüm bilgileri sinirlerin karmaşık bir demetine gönderir. Optik sinir buna iyi bir örnektir.

Evrimsel olarak, beyin oluşumunun konumu iki adımda meydana geldi; ilk olarak, çok önceleri, beyin, vücudun önündeki duyu organlarına yakın bir yerde oluşmaya başladı. Bunu, köpekbalıkları ve tarih öncesi balıklar gibi eski deniz canlılarında görebiliyoruz.

Bu durum evrimsel açıdan avantaj niteliğindedir. Her duyu organından beyne giden sinir kanalı/kanalları karmaşıktır ve çok fazla besleme gerektirir. Sinyalin iletildiği herhangi bir kanalında olası paraziti, bozulmayı ve gereksiz birçok bilgiyi azaltmak isteriz. Bu yüzden, büyük duyu organlarından kısa duyusal kanallara sahip olmanın muazzam bir avantajı vardır. Organın hassasiyetini (sinyal işleme becerisi) arttırır, kanalı korumayı kolaylaştırır ve sinir demeti tarafından besin tüketimini azaltır.

Bu yüzden, beyni koruyan-böylesi önemli sinir kanallarına sahip bir bölgeyi koruduğu kadar iletişim ağındaki duyu organlarını da koruyan- bir kafatasının gelişimi, mücadelenin kıyasıya yaşandığı doğada evrimsel bir mühendislik çözümüdür.

Omurganın gelişmesi ve sinir demetlerinin artması, kafatasının boynun üzerinde yer alması avantajını geliştiren canlılar, baş ve boyunlarını kullanarak, duyuların yönlendirilmesiyle çevresel uyaranlardan daha keskin bir sinyal elde etme kapasitesi kazanırlar.

Bu canlılardan biri, ağaçlardan inerek, bipedal yeteneklerinin zamanla gelişmesiyle Savannah'ta yolculuğuna başlar, uzak ufukları görüp aramaya başlar. Uzadıkça, daha fazlasını görmeye başlar. Uzağı görme yeteneği artması demek avantajın artması demek; öyle ki avcılardan korunmak kadar yemek ve suya ulaşma imkanı arttı. Böylece gözler daha da gelişti; iki ayaklı olma ihtiyacı doğdu, çünkü gözler zeminden ne kadar yükselse daha fazlasını görebildiğini öğrendi. Yükseldikçe, öğrendi; öğrendikçe gelişti. Ayağa kalktı, dik durabilenler daha fazlasına ulaştı; böylece daha uzun yaşayıp, üreme şansları daha da arttı.

Tüm Reklamları Kapat

Gözlerden, kulaklardan, burundan, dilden çıkan sinir kanallarının kısa kalması, bilginin daha efektif taşınmasına, yorumlanmasına ve iletimine büyük katkı sağladığı gibi kafada yer alarak daha korunaklı olması yanı sıra, kan akışı ve bunun beslemesi açısından enerji kaybını mümkün mertebe azaltarak ciddi bir evrimsel avantaj sağlamıştır.

Bunun yanı sıra, böylesi bir bilgi işlem ünitesi, güçlü bir ısı kaynağıdır aynı zamanda. İnsan beyni, vücut sıcaklığının neredeyse üçte birini yayması ve vücut kütlesine oranlandığında bu ısının yayılması daha zor olduğundan ana gövdeden farklı bir noktada konumlanmıştır ki bu durum daha etkili bir ısı yayılımı sağlamaktadır.

Bu bakımdan, vücudumuzun üstündeki bir kafa ve gözlerimiz dahil temel duyu organlarımızın yakınındaki bir beyini koruyan kafatası etkili bir evrimsel çözümdür.

122 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Pbs Channel. (20 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 20 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  2. Yazar Yok. Evrim Ağacı. (20 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 20 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  3. Yazar Yok. Quora. (20 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 20 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  4. Yazar Yok. Webmd. (20 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 20 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  5. Yazar Yok. Livescience. (20 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 20 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Mustafa Ozan
Mustafa Ozan
60K UP
Öğrenci
Orijinal Soru: Beyin Neden Baştadır?

Gövdemizde başımıza uygun herhangi bir yer yok. Evrim ile alakalı olmasada biraz Fizik bilgisi kullanıcak olursak küre şeklinin diğer şekillere göre daha dayanıklı olduğunu söyliyebiliriz. Örneğin aynı maddeden yapılma bir kare ve bir küre şekillerini düşünürsek küre şeklinin daha dayanıklı olduğunu söyliyebiliriz. Bu yüzden eklem yerlerimiz küre şeklindedir. Eklem yerlerimiz gibi kafatasımızın da küre şeklinde olmasının nedeni budur. Eğer beynimiz gövdemizde olsaydı hem kafatası denilen beyini darbelerden koruyan duvar olmazdı hem de gövdede yeni bir organ için uygun yer bulunamazdı. Aynı zamanda beynimizin başta olmasının başka bir sebebi de beynimizin başımızın ağırlığını arttırmasıdır. Yani eğer beyin olmasaydı kafamız daha az ağır olurdu ve bu bizim aleyhimize bir sonuç gösterirdi.

176 görüntülenme
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Merve Arıcıbaşı
PhD Veterinary Sciences
Orijinal Soru: Neden beynimiz kafamızın icinde?

Sorunuz beynin neden kafatası gibi korunaklı sert bir yapının içinde olduğu ise kemiğin nasıl evrildiğine bakmakta fayda var.

Kemikler kökenini eklemimsi yumuşak iç iskeleti olan okyanus canlılarında gırtlak ve derinin alt katmanı olan bazal membranın mineralizasyonuyla dişimsi çıkıntılar ve koruyucu kabuk şeklinde değişimiyle oluşuyor. Yani dış deride kalsiyum birikmesi ve kıkırdağın zamanla kalsifiye olması.

Tüm Reklamları Kapat

Beyin deri uzantısı değil, kıkırdak değil ve hareket etmiyor. Beyin ve iç organlar iskelet içinde korunacak şekilde evrimleşmişler.

168 görüntülenme
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close