Bildiğim kadarı ile az-çok kavramları görelidir. Ölçtüğümüz şeyin ne olduğuna ve neye göre ölçtüğümüze bağlı olarak değişir.
Şayet 100 ile başlar ve ona çok dersek, biz bunu çokluğu ifade etmek için temel değer varsaymış oluruz. Haliyle bu değere göre de 99 da çok olacak. Hatta 51 de çok olan tarafa daha yakın olduğu için az olarak ifade edilmeyecek. 50 ortanca değer ve daha aşağısı hep az olarak ifade edilecek.
Fakat biz 100 sayısına her hangi bir atıfta bulunmaz, bir alışveriş merkezine gider isek, 100 TL’lik bir etiket fiyatı bize çok gelir iken, 99.99 TL’lik bir etiket fiyatına az dememiz çok olası. Burada da temel mesele kanımca algı yönetimi meselesi. Sonuçta 100 üç basamaklı bir sayı ve 999,99’ a kadar yolu var, oysa 99,99 iki basamaklı bir sayı ve ötesi yok.
Kelime kökeni itibarı ile aslında “çok” kavramı büyüklük olarak bir belirsizliği ifade eder. Yeterli olanın da ötesinde…
Zıttı olan "az" kavramı ise bir yetersizliği ifade eder. Yeterli olanın altında.
Dolayısı ile yeterli olanın da ötesi( çok) ve ya yetersiz (az) ifadelerinin her ikisi de öznel olarak kişinin, nesnel olarak olgunun neyi, hangi sayıyı, oranı, niteliği, süreyi vb. “yeter” olarak merkeze koyduğu ile ilgilidir. Bu orta değerdir ve genellikle bu orta değerin üstü olan her değere “çok” altı olan her değere de “az” deriz.