Küresel ısınmanın gittikçe arttığı dünyayı soğutmak mümkün mü?

Dünya'daki "Küresel Isınma" algısından vazgeçelim. Küresel ısınma diye bir şey yok. Küresel İklim Değişikliği ile karşı karşıyayız.

Dünyada birçok kez iklim değişikliği oldu. Coğrafyacılar iklime canlıdır der. Nedeni de sürekli değiştiği, stabil kalmadığı içindir. İklim değişiyor, ki değişecekti de zaten bu beklenmedik birşey değildi. En basit örneği ile insanlık tarihi bile 3 farklı buzul çağı ve iklim değişikliği yaşadı. İklimler ortalama 4-10 bin yılda bir değişir. Evet bu insanlık için çok uzun bir süre ancak kozmolojik olarak birkaç dakika gibi birşeydir.

Halk arasında, "Ozon tabakasi delindi" işte "buzulların tamamı eriyor dünyayı su basacak" gibi manasız iddialar var. Kimse de demiyor ki arkadaş biraz durun. Ozon dediğin kağıt mı ki delinsin ? Gaz nasıl deliniyor. Ona tepki olarak da inceldi deniyor. İyi de ozon tabakasının en az olduğu bölge kutuplar. Yani ısınma veya soğuma işinin ozon tabakası ile alakası yok. Ozon tabakası ultraviyole ışınların bir kısmını yansıtıyor sadece. Zaten dünyaya gelen güneş ışınlarının sadece %10 u ısınmaya neden olabiliyor. Geri kalan ya absorbe ediliyor ya da yansıyarak uzaya geri gidiyor.

Peki sera gazları nedir o zaman diye tez ürerirsek, sera gazları insanların özellikle sanayi inkilabı ile artan gaz emisyonunu arttırması ile atmosferin üst tabakalarına hafif gazların salınımı tezidir. Ancak bu tez ve iddia çok tartışmalı. Çünkü atmosferin her katmanında dikey hava akımı yok. Dikey hava akımı trafosferde (yer küreye en yakın kısımda) yer alır. Sonraki kantan olan stratosferde yat hakaret söz konusudr. Yani gaz ne yukarı ne aşağı gider. Sadece doğu batı yönlüdür. O yüzden bizim gazların stratosfere çıkma ihtimali tartışmalı. Birçok yanardağ patlamasında bile oluşan kül ve gaz stratosfere ulaşmıyor. Ancak yüksek basınçlı patlamalar ulaşabilyor.

Zaten oraya ulaşan gazlar ciddi tehlike arz eder. Neden ? Çünkü orada o gazlar uzun süre kalır ve dünyaya gelen ışınların büyük bir kısmını ayna misali yansıtır. İşte o zaman gerçekten buzul çağı yaşarız. Kaldı ki bu yılın serin geçmesinin nedeni de bu. 7 8 tane aktif volkan olayı. Yaz olmadı kimse farkında değil. Nasıl küresel ısınma bu. 1 ay sıcak gördük görmedik. Yangın mevsimi oluşmadı...

Bu demek değil ki insanlık olarak hiçbir etkimiz yok tamamen masumuz. Saldığımız gazlar en başta bizim ölümümüze neden oluyor. Birçok canlı türünü de tehtid ediyor. Ancak küresel ısınma dediğiniz olay bir büyük volkan patlamasıyla tamamen rafa kalkar ve ani buzul çağına gireriz. Bu kadar basit.

Bizim saldığımız gazlar, iklimi dengesizleştirdi mi evet. Beklenmedik hava olayları ve iklimsel geçişlere neden oldu mu yine evet. Ama korkulacak bir şey varsa o da bu konuda ne bir önem alınması ne de bir araştırma için bütçe ayrılması. Jeolojik ve klimatolojik araştırmalar yemin ederim sudan ucuza yapılır. Bir baraj yapacağınıza bu araştırmalara verseniz tüm dünyayı inceleme fırsatı ve yordama fırsatı kesinlikle bulursunuz. İstanbula 1 yıl lale ekmesek deprem araştırmalarının tamamının bütçesini çıkartırız...

Korkmayın ne dünyayı su basacak ne de dünyada sıcaklık 60 70 derecelere çıkacak. Alıştığımız iklimden kopacağız. Biraz akıl ve mantıkla bize sille atmaya kalkan dünyanın sillesinden kurtulabiliriz. Daha önce bu silleyi attı yine atacak.

Bu kainatta hiçbir şey aniden ve habersizce olmaz, olamaz. Herşey bağıra bağıra gelir. Yeter ki duymasını, bakmasını bilin.

Bu konuda neler yapılabilir konusuna çok da bir cevap yok. Bekleyeceğiz ve araştıracağız. Sadece bu. Ama bu kadar yüksek karbon salınımından, en başta insanlığın sağlığı için vazgeçilmek zorunda...

Şöyle ki, küresel ısınmanın sebebi sera gazlarının (CO2, NO2, SO2) gökyüzüne salınıp ozon tabakasında birikmesidir. Bu gazlar sıcaklığı tutar ve ne kadar fazla sera gazı salınırsa Güneş’ten gelen sıcaklık o denli Dünya’mızda kalır.

Eğer ki sera gazlarının salımını azaltırsak, yavaşça da olsa küresel ısınma tehlikesi azalacaktır.