Kuraklık, iklim değişikliği gibi bilinen sebeplerin yanında yanlış arazi kullanımı sonucu biyolojik ve ekolojik özelliklerin bozulması çölleşmeye neden oluyor. Alınabilecek önlemlerin başında bitki örtüsünün, ormanların ve tarım alanlarının korunması geliyor.
Çölleşme kurak, yarı-kurak ve yarı nemli alanlarda, iklim değişiklikleri ve insan faaliyetleri de dahil olmak üzere çeşitli faktörlerden kaynaklanan toprak ve ekolojik şartların bozulmasıyla oluşuyor. Bu durum yaşamsal açıdan önem taşıyan birçok çevresel, sosyal, ekonomik ve kültürel sonuçlar ortaya çıkarıyor. Toprak verimsizleşerek bitki örtüsünün bozulmasına yol açıyor. Gıda üretimi azalarak kıtlığa, göçlere, anlaşmazlıklara, ekonomik gelir kaynaklarının azalmasına sebep oluyor. Dünyamızı tehdit eden çölleşmeye karşı tüm insanlığın ortaklaşa mücadele etmesi gerekiyor.
1- İnsanları kuraklık nedenleri, etkileri ve sonuçları konusunda bilinçlendirmek eğitmek,
2-Doğanın korunması ve su kaynaklarının tasarruflu şekilde kullanılması sağlamak,
3-Kuraklığın gelişimi, günlük/aylık olarak takip edilerek, kurak ve nemli alanların ve bunların şiddetinin yerel dağılımı hakkında doğru ve zamanında bilgi sahibi olunması için, ülkemizde bir kuraklık izleme ve erken uyarı sistemi kurulmalıdır.
4- Kuraklığın yakın gelecekte ülkemizdeki yağışlar ve dolayısı ile yüzey ve yeraltı suları üzerinde daha sık etkili olması beklenmeli ve buna göre çözümler geliştirilmelidir.
5- Tarım için birçok yerde sulama gereği ortaya çıkacaktır. Geleneksel tarım ürünleri yerine daha sıcak ve kuru iklim şartlarına uygun tarım ürünlerine geçiş de bir zorunluluk halini alabilecektir.
6- Ayrıca suyun fazla olduğu yerlerden, kuraklığın hüküm sürdüğü bölgelere taşınması,
7-Bunun için “Küresel İklim Değişiminin Su Kaynaklarına Olası Etkileri” üzerine ülkemizde de gerekli bilimsel çalışmaların yapılabilmesi için bilim insanlarımızın teşvik edilerek özendirilmesi gerekmektedir.
8- Modern Hava Durumu programları ile çiftçilerin mevcut kuraklık şartları hakkında fikir sahibi olabilmesi için özellikle yağışlar, o günün normal değerleri ile karşılaştırılarak verilmelidir.
9- Türkiye’den Suriye ve Irak’a verilen veya verilmesi teklif edilen su miktarı, değişen iklim şartlarına bağlanmalı ve ayarlanmalıdır. Kuraklık konusunda uluslararası işbirliğinin geliştirilmeli.
10-Nehirlerle daha az beslenen baraj göllerinin su seviyesi de önemli ölçüde azalınca, hidroelektrik enerji üretimi de aksayabilir. Ülkemizde su kaynakları ve enerji üretimi alanlarında planlama ve geliştirme çalışmalarında mutlaka meteoroloji biliminden de uzman seviyesinde yararlanılmalıdır.