Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Anonim
Anonim Üye 1 ay önce 2 Cevap
8

Kuantum parçacığın süperpoziyonunu 8 nanosaniye sonrasındaki durumunu aşağı olarak belirleyebildiğimiz deneyde parçacığın şuanki durumu nasıl değişir?

Bilimsel yöntemde nedensellik ilkesine ters düşen bir kuantum deney bu. Çağrı Mert'in Kuantum dünya vs Gerçek dünya video linkini aşağıda paylaşıyorum. Gelecekteki bir parçanın durumunu belirleyebiliyorsak, parçacığın gelecekteki durumunu yöneterek şuanı yönetebilir miyiz?Videoda Kuantum silgi deneyi 11.46 dakikada. Hızlıca izleyebilirsiniz.
879 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Fatma Nur İnakçı
Bilimsever Okuyucu 1 ay önce

Videodaki kuantum silgi deneyini detaylı bir şekilde izledim. Gelecekte yapılan bir tercihin bilgiyi silmek ya da tutmak geçmişte gözlemlenen fotonların davranışlarını etkilediğini söylüyor evet bu durum sanki nedensellik ilkesine ters düşüyor gibi yani 8 nanosaniye sonra alınan bir karar geçmişte ne olduğunu değiştiriyor gibi. Kafamızı karıştıran da bu zaten değil mi? Şimdi diyorsunuz ki gelecekteki durumu kontrol edersek şu anı yönetebilir miyiz? O zaaman burada işler karışır çünkü aslında biz kuantum dünyasında sadece olasılıkları konuşabiliyoruz. Gelecekte bir ölçüm yapıp bir şeyi değiştiriyoruz diye şu anı birebir kontrol etmek mümkün olmuyor. Şöyle yani fiziksel olarak bir şey değişmiyor biz geçmişi nasıl okuduğumuzu farklı görüyoruz. Bunu derken şöyle demeyi kastettim mesela bunu bir filme benzetebiliriz. Diyelim ki bir film izliyorsun ve bir karakterin davranışı hakkında kesin bir fikrin var ama filmin sonunda o karakterin geçmişteki davranışlara tamamen farklı bir bağlamda görmeni sağlayan bir bilgi öğreniyorsun. Karakterin geçmişte yaptığı şeyler aynı kalıyor ama o olaylara bakış açın değişiyor kuantum silgi deneyinde de durum tam olarak böyle yetişiyor. Yani aslında geçmişte değişmiyor bizim o geçmişle ilgili algımız değişiyor.

Mesela Schrödinger’in kedisi. Kutuyu açmadan önce kedi hem ölü hem diri bir pozisyonda ama kutuyu açtığımızda onun durumunu belirliyoruz. Burada da benzer bir şey var biz gelecekte bir karar alıyoruz örneğin bir bilgiyi siliyoruz ve bu karar geçmişte o fotonun nasıl davrandığını yeniden yorumlamamıza sebep oluyor. Şimdiyi kontrol etmek kısmına cevabım hayır çünkü bugünkü olaylara direkt müdahale edemiyoruz. Dolayısıyla kuantum dünyasında bu tür deneyler bilgiyi taşımıyor yani şu an için bir kontrol mekanizması oluşturmuyor.[1][2]

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. Bilimi Seviyorum. Ertelenmiş Seçim Kuantum Silgisi Deneyi Nedir? Deneyin Sonuçları Ve Etkileri Nelerdir? - Bilimi Seviyorum. (12 Aralık 2023). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: Bilimi Seviyorum | Arşiv Bağlantısı
  2. D. Traill. (2021). The Delayed Quantum Eraser Experiment Explained Classically. Journal of Modern Physics, sf: 1183-1189. doi: 10.4236/jmp.2021.129072. | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökhan Polat
Gökhan Polat
123K UP
Bilim ve felsefe sevdalısı 1 ay önce

Merhaba

Uzun uzun yazmama rağmen uygulamadan attığı için baştan başlamam gerekti ne var ki bunun için müsait değilim o yüzden tüm yazdıklarımın özeti niteliğinde bir cevap yazmaya çalışacağım veya kaynağını aldığım makaleden yazacağım. Daha sonra bahsettiğim kavramlarla ilişkili yazdığım şeyleri buraya aktaracağım

öncelikle Hayır, gelecekteki durumu belirlemek şu anki durumu yönetmeyi sağlamaz. Kuantum mekaniğinde ölçüm, parçacığın dalga fonksiyonunun çökmesine sebep olur ve süperpozisyonunu çökertir ve yalnızca olasılıkların nasıl evrileceğini tanımlar. Gelecekteki bilgiye erişim, şu anki fiziksel durumu değiştirmez sadece ölçümle ortaya çıkan olasılıkları etkiler bu nedenle, geleceği "yöneterek" şimdiyi kontrol etmek mümkün değildir.

Tüm Reklamları Kapat

Çift yarık deneyini düşünelim cevabım bittikten sonra ne oldukları hakkında detaylı bir bilgi yazacağım

Kuantum silgisi,

iki kuantum etkisini, girişim ve dolanıklığı birleştiren bir deneydir. Kuantum parçacıklarının girişimi, çift yarık deneyi ile test edilebilir. Yariklara ışın demeti attığınızda karşınıza çıkacak desen üst üste binen dalgaların oluşturduğu bir girişim desenidir. Bir tepe bir çukurla karşılaştığında, dalgalar birbirini götürür ve bu da ekranda koyu bir nokta oluşturur. Tepe tepeyle birleştiğinde toplanırlar ve bu parlak bir nokta oluşturur.

Çift yarıktaki şaşırtıcı şey, her seferinde yalnızca bir parçacığın yarıklardan geçmesine izin verseniz bile bu deseni elde etmenizdir. Bu, tek parçacıkların bile dalgalar gibi davrandığı anlamına gelir. Bu nedenle kuantum parçacıklarını genellikle psi olarak gösterilen bir dalga fonksiyonuyla tanımlarız. Çift yarık deneyindeki ilginç şey, parçacıkların hangi yarıktan geçtiğini ölçerseniz, girişim deseninin kaybolmasıdır. Bunun yerine parçacıklar tekrar parçacık gibi davranır ve her yarıktan bir tane olmak üzere iki tane çizgi elde edersiniz.

Tüm Reklamları Kapat

Bir parçacığın dalga fonksiyonunun hangi yarıktan geçtiğini bilmeniz o dalga fonksiyonunun dalga fonksiyonu olmaktan çıktığı anlamına gelmez Artık iki yarıktan geçen bir dalga fonksiyonu değil. Artık sadece bir yarıktan geçen bir dalga fonksiyonu olur böylece tek yarıklı bir kırınım deseni elde ederiz.

Kuantum silgisi için ihtiyaç duyduğunuz diğer bileşen dolanıklıktır. Basitçe, Dolanık parçacıklar bazı bilgileri paylaşır, ancak ölçene kadar hangi parçacığın hangi paylaşıma sahip olduğunu bilemezsiniz. Örneğin, parçacıkların toplam spininin sıfır olduğunu biliyor olabilirsiniz, ancak her bir parçacığın spinini bilmiyorsunuzdur.

şimdi kuantum silgisine geçelim. Parçacık demetinizi, genellikle fotonları alırsınız ve çift yarığa yönlendirirsiniz. Çift yarıktan sonra, her bir fotonu bir çift dolaşık fotona dönüştüren bir kristal yerleştirirsiniz. Her çiftten birini alıp bir ekrana yönlendirirsiniz. Orada, bunların girişim yapıp yapmadığını ölçersiniz.

Çift yarıktan sonra bu dolaşık çiftleri oluşturursanız, fotonun dalga fonksiyonu fotonların hangi yarıktan geçtiğine bağlıdır. Bu bilgi, çiftlerin oluşturulduğu yerden gelir ve genellikle "which-way information " olarak adlandırılır. Bu hangi yön bilgisi nedeniyle, ekrandaki fotonlar bir girişim deseni oluşturamaz.

Diğer tarafta, parçacıkları iki farklı şekilde ölçüyorsunuz. İlk durumda, hangi-yön bilgisini doğrudan ölçüyorsunuz, bu yüzden iki dedektörünüz var, bunlara D1 ve D2 diyelim. İlk dedektör, sol yarıktan gelen fotonların yolunda, ikinci dedektör ise sağ yarıktan gelen fotonların yolunda. Fotonları D1 ve D2 dedektörleriyle ölçerseniz, hiçbir girişim deseni görmezsiniz.

Ancak alternatif olarak ilk iki dedektörü kapatabilir ve bunun yerine iki ışını iki farklı şekilde birleştirebilirsiniz. Bu iki beyaz çubuk aynadır ve sadece ışını yönlendirir. Yarı saydam olan bir ışın bölücüdür. Bu, fotonların yarısının geçtiği ve diğer yarısının yansıdığı anlamına gelir. Bu biraz kafa karıştırıcı görünüyor ancak asıl mesele, iki ışını birleştirmeniz ve böylece fotonun hangi yoldan geldiğini artık bilmemenizdir. Bu, "hangi yön bilgisinin" "silinmesidir". Ve sonra D3 ve D4 dedektörlerindeki birleşik ışınları ölçersiniz. Bu iki dedektörden birinde yapılan ölçüm, fotonun hangi yarıktan geçtiğini söylemez.

Son olarak, D3'e giden fotonların dolanık partnerleri olan ekrandaki fotonların dağılımını ölçersiniz. Bu fotonlar bir girişim deseni oluşturur. Alternatif olarak, D4'e giden fotonların eş parçacıkları olan ekrandaki fotonların dağılımını ölçebilirsiniz. Bunlar da bir girişim deseni oluşturacaktır.

Gecikmeli seçim kuantum silme deneyinde, silme, dolanık partner parçacık ekrana çarptıktan çok sonra gerçekleşir. Bu, sadece bu fotonların yollarını yeterince uzun yaparak yapmak oldukça kolaydır.

Ekrandaki fotonlar bir girişim deseni oluşturamaz. Deneyin diğer tarafında ne yaptığınızın hiçbir önemi yok. Ekrandaki fotonlar her zaman aynı deseni oluşturacaktır. Ve bu asla bir girişim deseni olmayacaktır.

Az önce size D3 ve D4 dedektörlerini kullanırsanız bir girişim deseni elde edeceğinizi söylememiş miydim? Evet söylemiştim Bu, bu girişim desenlerinin aynı olmadığıdır. Ve bunları topladığınızda, 1 ve 2 numaralı dedektörlerden elde ettiğinizle tam olarak aynı şeyi elde edersiniz. Yani bu iki örtüşen bulanık çizgi(leke) Bu yüzden, iki tek yarığın birleşik deseninin normalde size gösterdiği gibi size iki ayrı leke vermediğini bilmeniz önemlidir.

Tüm Reklamları Kapat

Silgi deneyinde aslında yaptığınız şey, foton çiftlerini iki grupta örneklemenizdir. Ve bunu iki farklı şekilde yaparsınız. 1 ve 2 numaralı dedektörü kullanırsanız, bunları ekrandaki dolaşık ortakların her bir dedektör için ayrı ayrı bir girişim deseni oluşturmaması için örneklersiniz. 3 ve 4 numaralı dedektörü kullanırsanız, her biri ayrı ayrı bir girişim deseni oluşturur ancak birlikte oluşturmazlar.

Bu, girişim deseninin aslında bazı parçacıkların seçici olarak göz ardı edilmesinden kaynaklandığı anlamına gelir. Bunun mümkün olmasının kuantum mekaniğiyle hiçbir ilgisi yoktur.

Yani çift yarık deneyinde karşına çıkan o gariplik ile bu deneydei gariplik aynıdır Yani, tek bir parçacığın dalga fonksiyonuna bakarsanız, bu uzayda dağılır. Ancak ölçtüğünüzde, parçacık aniden belirli bir yerdedir ve sonuç uzay boyunca ilişkilendirilmeli ve ölçüm ayarına uymalıdır.[1]

Tüm Reklamları Kapat

Eğer bir ölçüm yaptınız diyelim birkaç sonuçla karşılaşabilirsiniz

Dalga fonksiyonu çökerek süperpozisyon çökebilir parçacığın şuan ki durumu belirli bir duruma geçer

Bilgiyi silerseniz mevcut süperpozisyon durumunda kalır ve dalga fonksiyonuna göre gelişmeye devam eder

Hiç ölçüm yapılmazsa parçacık süperpozisyon durumunu korur

Tüm Reklamları Kapat

Eğer teorik olarak hesaplanıyorsa parçacığın H (hamiltonyeni) vb biliniyorsa parçacığın durumunu etkilemez ve süperpozisyonunu korumaya devam eder

Kuantum mekaniğinde bir olayın "gerçekliği" gözlem ile belirlenir gerek Kopenhag gerek schordingerin düşünce deneyinin temel aldığı konu gözlemin varlığı belirlediğidir

"Geçmişin değişmesi" fikri, aslında ölçüm sonrası bilgiye bağlı bir yeniden yorumlama olarak görülebilir yani aynı ölçümün farklı sonuçları gibi düşünülebilir.

Nedensellige gelecek olursak kuantum nedensellik ilkesi ile çelişmez klasik nedensellik anlayışına birnevi daha kompleks bir anlayış getirir bu da nedenselligin olasılıklar halinde var olmasıdır.

Biraz uzun olduğundan çift yarık deneyini üstte ufak anlattım dalga fonksiyonu dediğimiz şey ise psi ile gösterilir ve olasılık yoğunluğu demektir sağlıcakla kalın umarım açıklayıcı olmuştur

Kaynaklar

  1. Sabine Hossenfelder. (2024). The Delayed Choice Quantum Eraser, Debunked. .. | Arşiv Bağlantısı
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close