Ne kadar modern fiziğimizin temelleri bu iki teoriyle ayakta kalıyorsa da evreni anlama bakımından ikisi farklı dilleri konuşurlar. Newton Fiziği ile birlikte Genel görelilik evreni tamamen deterministik yönden açıklar. Bir cismin belirli özelliklerini bilirseniz onun sonraki zamanlardaki hallerinide basitçe hesaplayabilirsiniz. Temel olması açısından X=V.t( yol=hız.zaman) gibi formülleri ve dahasını kullanarak hesaplamalar yapılabiliyor. Ancak kuantum dünyası mağlesef bu kadar cömert ve anlaşılabilir değil. İşin içine olasılıklar ve belirsizlikler giriyor. Mesela bir atomun etrafında dönen bir elektronun konumunu kesin olarak belirleyemiyoruz. Çünkü bir şeyin hangi zamanda hangi konumda olacağını kestirmek için o şeye gönderdiğiniz fotonun onunla etkileşime girmesi gerekir. Ama elektron o fotonla "etkileşime" girdiğinde konumu,hızı ve momentumu değişir ve biz gözlemleyene kadar elektron beklediğimizden başka zamanda başka yerde olur. Bunları aynı anda tam olarak belirleyemeyiz ve buna Heisenberg Belirsizlik İlkesi denir.
Ne kadar her iki teorininde kendi alanlarında güzel açıklamaları olsada işler uç noktalarda tam bir kaosa dönüşüyor. Karadeliklerin merkezlerindeki tekillikte veya Büyük Patlama anında olduğu gibi. Genel görelilik tarafında karadelikler muazzam kütleçekimi sayesinde uzay-zamanı öylesine büker ki bu bükülme karadeliklerin merkezinde sonsuz bir yoğunluğa ve kütleye sahip bir noktaya bir tekilliğe dönüşür. Ama Genel görelilik bu tekillikteki fiziği ve sonsuzluğu açıklayamaz. Kuantum mekaniğide bu tür durumlarda net bir cevaba sahip değildir. Bundan dolayı teklliğin var olmayabileceği de bir ihtimal diyebiliriz.
Ayrıca bilgi paradoksu gibi beyin yakan durumlarda vardır ki yine her iki teori bu noktada kesin olarak çakışır. Genel göreliliğe göre bilgi olay ufkunu geçtikten sonra tekilliğin sonsuz yoğunluğu etkisiyle yok olur veya anlamını yitirir. Ancak kuantum mekaniğinin temel şartı bilginin her fiziksel halde korunması gerektiğidir. Bilgi yok olmuyorsa bile Hawking Radyasyonu ile ve bundan kaynaklı karadeliğin buharlaşmasıyla birlikte arta kalan kuantum atıkta veya radyasyonda bilginin korunuyor olabileceğidir. Ancak karadeliklere bu Hawking radyasyonuyla teoride trilyonlarca yıl sonraki buharlaşmasından sonra ne olacağı bile meçhul. Karadelik bir şekilde bu devasa zaman diliminde yuttuğu bilgiyi ve zamanı buharlaşma esnasında bir tür "Büyük Patlama" ile de evrene geri getirebilir. Tabi bu bir spekülasyondan ibaret. Eğer ilerde bu iki teoriyi Kauntum Kütleçekimi altında bir araya getirirsek bu soruların hatırı sayılır kısmına cevap bulmuş olacağız. Umarım o günleri de görürüz. O zamana dek bu konular üzerine kafa yormak en azından kendimce zevkli ve uğraşması güzel şeyler:)