Genel Görelilik Kuramı, kütle ve enerjinin uzay-zaman dokusunu eğdiğini söyler. Bu eğrilmiş dokuda hem kütleli cisimler hem de ışık gibi kütlesiz parçacıklar hareket eder. Ayrıca, eğer sistem kaotik değilse, başlangıç koşullarından yola çıkarak gelecekteki durumlar deterministik şekilde hesaplanabilir.
Kuantum Mekaniği ise atom altı parçacıkların davranışlarını açıklar. Bu ölçekte klasik fizik yetersiz kalır çünkü parçacıklar artık kesin konumlara sahip değildir; yalnızca olasılıklarla tanımlanabilir hale gelir.
Modern fizik, genel göreliliği ve klasik mekaniği kapsarken, kuantum mekaniğiyle bazı temel çelişkiler yaşar:
Belirsizlik İlkesi: Klasik fizikte bir parçacığın konumu ve hızı aynı anda kesin olarak bilinebilir. Ancak kuantum mekaniğinde bu mümkün değildir; parçacıklar olasılık dalgalarıyla tanımlanır ve “süperpozisyon” gibi kavramlar geçerlidir. Bu durum, deterministik hesaplamaları imkânsız hale getirir.[1]
Kuantum Dolanıklık: İki parçacık dolanık hale geldiğinde, biri üzerinde yapılan bir ölçüm diğerini anında etkiler. Bu bilgi aktarımı hız sınırı tanımaz. Elbette parçacıkların hızı ışık hızını aşamaz; ancak bilgi aktarımının hız engeli tanımaması, modern fizik (özellikle özel görelilik) çerçevesinde açıklanamaz bir durumdur.[2]
Kuantum Tünelleme: Kuantum parçacıklarının enerjileri bir engeli aşmaya yetmiyorsa, klasik fizikte bu engelin arkasına geçemezler. Ancak kuantum mekaniğinde, gözlenmediklerinde bu parçacıklar engeli "tünelleyerek" aşabilir ve tekrar gözlendiklerinde engelin öteki tarafında bulunabilirler.[3]
Kaynaklar
- J. Hilgevoord, et al. The Uncertainty Principle. (8 Ekim 2001). Alındığı Tarih: 4 Mayıs 2025. Alındığı Yer: plato.stanford | Arşiv Bağlantısı
- C. Ferrie. Quantum Entanglement Isn't All That Spooky After All. Alındığı Tarih: 4 Mayıs 2025. Alındığı Yer: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
- Quanta Magazine. Quantum Tunnels Show How Particles Can Break The Speed Of Light. (20 Ekim 2020). Alındığı Tarih: 4 Mayıs 2025. Alındığı Yer: Quanta Magazine | Arşiv Bağlantısı