Kromozomlar, DNA'nın hücre çekirdeği içerisindeki paketlenme biçiminin genel adıdır. Yani kromozomları "DNA paketleri" olarak düşünmek mümkündür. Bu açıdan bakıldığında kromozom da bir DNA molekülüdür! Ancak ufak bir farklılık mevcuttur: Her canlıda birden fazla kromozom bulunur; yani DNA ipliği tek bir şerit halinde değil, birden fazla noktada kırpılmış halde bulunur. İşte bu kırpılmış paketlere "kromozom" denir. Kromozomların tümü, doğal olarak bir canlının bütün genetik bilgisini barındırmaktadır. Bir canlının bütün genetik bilgisine genom adı verilir.
O zaman şöyle diyebiliriz: Bir canlının genomu, kromozom adı verilen paketlere bölünmüş DNA ipliğinden oluşur.
Kromozomlar çıplak gözle, hatta mikroskop ile bile gözükmeyecek kadar küçüklerdir. Mikroskop altında görebildiğimiz tek zaman, hücre bölünmesinin olduğu zamanlardır. 90 mikrometrelik kromatin ağı, hücre çoğalması sırasında "çözüldüğünde", ortaya yaklaşık 120 mikrometre uzunluğunda kromozomlar çıkmaktadır.
Muhtemelen bildiğiniz üzere, eşeyli üreyen türlerin her bir bireyinde kromozomlardan iki kopya bulunur. Bu kopyalardan birisi anneden gelir, diğeri ise babadan gelir. Böylece yavru, anne ve babanın bir karışımı gibidir; ancak bu karışım her zaman homojen (eşit dağılmış) halde değildir. Bu yavruların homojen olmama nedeni, genlerin birbirine baskınlıkları olmasındandır. Bazı gen kopyaları (aleller), diğerlerinden daha çok üretilmektedir ve kişilerin ebeveynlerinden birinden aldıkları özelliklerin daha çok belirgin olmasına neden olmaktadır. Bu nedenle koyu saçlı biriyle açık renk saçlı biri çiftleştiğinde, yavrular genellikle koyu renk saça sahip olur; çünkü bu özellik diğerine baskındır.