Kötülüğün kaynağı insanı daha fazla çıkar sağlamaya ve faydalanmaya yönlendiren iç sesindedir. Örneğin aldatıcı (sahte)davranmak. İnsanlar daha fazla menfaat ve çıkar elde etmek (bedensel veya ekonomik vs.) için sahte ve aldatıcı davranırlar. Her kötülük örneğini ele aldığımızda görürüz ki temel sebebi bu çıkar sağlamaya dayalı durum vardır. Mesela yalan söylemek aldatmanın bir şekli olarak yukarıdaki ile aynı sonucu verir. İşte bu yüzden insanı sahte olmaya veya aldatmaya veya bu yönde oyun kurmaya iten şey onun haz elde etme ve daha fazla yararlanma güdüsüne bağlı olarak zihninde aralanan kapıya yani zihninin bu konuda getirdiklerine (iç sese) dayanır. İnsanın buna dair iç sesi aldatıcılığa dair düşüncelere kendiliğinden kapı aralar. Bu iç sesleri zihnimiz bilinçaltına uzanan şekilde kendiliğinden üretir oluşturur. Kendi benliğinize dair farkındalığınızı artırırsanız bir olay veya durumda bu iç sesin nasıl kendiliğinden sizi yönlendirerek yeni bir kurguya dair fikirler (geleceğe yönelik kurgusal hayaller) ürettiğini fark etmek mümkün. Bir durum veya olay karşısında Aniden bu sesin veya oluşturduğu fikrin zihninizde türediğini, belirdiğini ve size "seslendiğini" fark edebilirsiniz. Bilinç altımızın kontrolsüzlüğü ile önceki deneyim ve düşünce biçimlerimize, kabullerimize bağlı olarak zihnimiz kendiliginden bize fikirler üretebilmektedir. Bir nevi ne ekersek onu biçeriz zihnimize. Zihniniz mesela o an kurnazca bir kurgu etrafında size daha fazla çıkar elde etmeye dair bir plan sunabilir. Yani burada olasılıklar üzerinden yürüyen bir süreç söz konusudur, yani iyi veya kötü olmanın olasılığa dayanan fikirler gibi. Buna karşı koyacak şey ise iyilik bilincine sahip olmanızdır. Bu yüzden zihnimiz çok sesli yapıda işler. Ünlü sinir bilimci David eagleman kitabında buna zihnimizin içindeki 'cok sesli demokrasi meclisi' demiş ve bu çok sesliliğı beynimizin nasıl türettiğini anlatmıştır. . Zihnimizde iyiliğin sesi de kötülüğün sesi de vardır. O halde iyinin de kötünün de kaynağı bizleriz. Mevlananın dedigi gibi "Gerçeği öğrenmek istiyorsan; Mûsâ da, Firavun da ölmediler; bugün senin içinde yaşıyorlar, senin varlığına gizlenmişler, senin gönlünde savaşlarına devam ediyorlar!”