Aslında hiç vurgu, nefes kullanmadan robotik bir şekilde konuşmuyoruz. Bu yüzden anlama hızımızdaki en büyük etmenlerden biri nefes kullanımı, vurgu ve tonlamadır. Fakat bunlar sadece hız etmenidir. Robotik bir şekilde hızlı hızlı konuşulsa da corpus denilen mental sözlüğümüzdeki kelimeleri anlaşılır bir şekilde işittiğimiz sürece o cümleyi kısmen yavaş da olsa anlarız :) Fakat vurgu, tonlama ve duraksama gibi bazı etmenleri kullanılmaması sonucunda anlatım bozukluğu ile karşılaşılabilir.
Mesela "O, arabaya bindi." cümlesini ele alalım. Yazılı anlatımda tabii ki noktalama işaretleriyle istediğimiz anlamı verebiliyoruz. Fakat konuşurken noktalama işareti kullanmayız. Bu durumda devreye vurgu ve tonlama girer. Virgülün olduğu yere es vermeden söylersek farklı bir anlam, es vererek söylersek farklı bir anlam çıkar. Bu soruyu görüce aklıma Stanford Üniversitesi'nin "anlama" üzerine yayınlamış olduğu bir makale geldi, kaynaklara bırakıyorum.
Kaynaklar
- T. Winograd. (2010). What Does It Mean To Understand Language?. Cognitive Science A Multidisciplinary Journal, sf: 209-241. doi: 10.1207/s15516709cog0403_1. | Arşiv Bağlantısı