Avrupa'da Martin Luther, arkadaşları ve onun görüşündeki ileri gelen insanlar gerici Katolikliğe karşı baş kaldırdı. Katolik mezhebi resmen yozlaşmıştı ve İslam gibi gericiydi, bilim insanlarını ve düşünürleri öldürüyorlardı. Luther, Protestanlığı oluşturdu ve böylece yeni Hristiyan mezhebi ortaya çıkmış oldu. Protestanlık; Tanrı ile insan arasına hiç kimsenin girmemesi gerektiğini, Papa'nın ve din adamlarının din aracılığıyla insanları sömürdüğünü, Din adamlarının insanları baskıladığını, Din adamlarının dini kendi menfaatleri için oyuncak gibi kullandığını, Katolik Kilisesi'nin insanların ilerlemesini engellediğini savunuyordu. Protestanlık ile bilim için uygun ortam oluştu, insanlar fikirlerini ve düşüncelerini beyan etti. Bilimin ilerlemesi için önünde bi' şey kalmamıştı artık. Rönesans ve aydınlanma başladı Avrupa'da, Teknolojileri ve bilim gelişti. Katolik olan devletlerde Protestanlıktan nasibini aldı ve şeffaflaştı. Zamanında güçlü olan devletlerin çoğu Protestan'dır; Birleşik Krallık, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu devletler zamanında çok güçlü olmuşlardır. Diğer Katolik Devletlerde bunları örnek alıp yumuşamıştır. 1500'lü yılların başlarında ve ortalarında Avrupa'da düşünce özgürlüğü ile bilim yavaş yavaş arşa çıkmaya başlamıştır. Osmanlılar'ın mensup olduğu İslam dini ise bu gelişmelere uygun bir din değildir ve bu gelişmelere zıttır. Bu yüzden Osmanlı'nın Avrupa'dan her açıdan geri kalmasına neden olur (Başta teknoloji olmak üzere.). 2. Neden ise Coğrafi Keşiflerin sonuçlarıdır. Avrupalılar, Osmanlı'nın Baharat Yolu'nu ele geçirmeden önce faaliyetlere çoktan başlamışlardır zaten. Ticaret yollarının Müslümanlar'ın (Başta Memlûkler olmak üzere, mesela Baharat yolu gibi.) elinde oluşu onlar için sinir bozucuydu ve başka sebepleride vardı. Osmanlılar'ın, Memlûkler'i ele geçirmesi sonucu Coğrafi Keşifler hız kazanmıştır. Osmanlı'da Coğrafi Keşiflere katılabilirdi ama ihtiyacı yoktu, Ticaret yolları Osmanlı'nın eline geçmiş olduğu için. Fakat Coğrafi Keşiflerin sonucunda Ticaret Yolları yer değiştirecekti ve Osmanlılar'ın elinde olan Ticaret yolları önemini yitirecekti. Avrupalılar, Osmanlı'nın elinde olan Ticaret yollarını kullanmak yerine Deniz yoluyla Afrika Kıyıları'ndan (Fas Kıyıları'ndan Ümit Burnuna ve oradanda Doğu Ülkelerine.) ulaşmayı hedefledi ve başarılı oldu. Amerika Kıtası'ndaki bereketli sömürgeleride müthiş bir gelir sağlıyordu Avrupa'ya. Osmanlılar Ticaret Yollarını ele geçirmişti ama doğru dürüst tadını bile çıkaramadan önemini kaybetmişti Ticaret Yolları. Bu, Osmanlı İmparatorluğu'nu ekonomik sıkıntılara sürükledi. Kanûnî Dönemi'ndeki güç, Memlûkler'in ele geçirilmesiyle elde edilen, önceden Ticaret gelirleri ile birikmiş Memlûk Hazinesinden başka bir şey değildi. Memlûkler'in son zamanlarında bile Ticaret yolları önemini yitirmeye başlamıştı. Ekonomik krizler Devletin vergileri arttırmasını gerektirdi ve böylece Anadolu gibi bir çok yerlerde uzun sürecek İsyanların başlamasına önayak oldu; Tımar Sistemi bozuldu, Devletin Ekonomik gücü dahada azaldı, Vergiler dahada arttırıldı, Halk çiftçilik ile geçimini sağlayamadığı için çiftçiği bırakıp, şehirlere göç etmek istedi. Devlet bunlardan Ceza vergisi aldı. Ayrıca bir çok yerde geçim sağlanamadığı için Eşkıyalık başladı, Eşkıyalık ile geçinmek istediler. Halkın bazıları vergilerini ödeyemediği için tefecilere vb. borçlandı. Osmanlı'nın gerileme sebepleri başlıca bunlardır. Kanûnî'nin son zamanlarında bile Ekonomik sıkıntılar baş göstermişti. Birden fazla aynı yere sefere çıkılıyordu ve Hazine eriyordu. Ticaret Yollarından da eskisi gibi sağlam gelir gelmiyordu. Ticaret Yolları değişmeseydi, Osmanlı Muhteşem bir güç olmaya devam edecekti ve İhtişamlı bir İmparatorluk olarak anılacaktı. Ele geçirdiği Ticaret Yollarından faydalanamadı maalesef :( Çok büyük işler başarmıştı oysa ki. Yazım yanlışları olabilir. Kendi bilgi birikimlerim ile yazdım, kaynakça ile alakası yok pek.
[1]
Kaynaklar
-
Google Books ddd. The Oxford Handbook Of Early Modern European History, 1350-1750. Alındığı Tarih: 17 Ocak 2024. Alındığı Yer: Google Books
| Arşiv Bağlantısı