Kanser tedavisi aslında bulundu mu?

Tıp alanında fazla bilgim olmadığından sağlık ile ilgili sorulara cevap vermekten kaçınıyorum. Ancak tıp hakkında güncel haberleri takip etmekten pek geri durmam. Bu soru ile ilgili olduğu için son güncel gelişmeyi paylaşabilirim.

Uğur Şahin ve Özlem Türeci hanımefendiyi duymuşsunuzdur, hani şu meşhur Biontech aşısını geliştirenler. Biontech firmasının kurulmuş olduğu günden bu yana asıl amacı m-RNA aşıları geliştirerek kişiye özel veya genele uygun kanser tedaviler uygulamak. En son gelen haberlere göre akciğer kanseri ile ilgili genele uygulanabilecek yeni bir m-RNA aşısı geliştirmişler. Hatta şu anda 7 ülkede 130 kişi üzerinde deneniyor. Denemelerin yapıldığı ülkelerden bir tanesi de Türkiye. Uğur-Özlem ikilisi Türk olduklarından bizi biraz kayırmışlar :). Kendileri, bu sene verilecek olan Nobel Tıp Ödülünün en büyük adayları arasında gösteriliyor. Ne kadar gurur duysak azdır.

Kanser için bir tedavinin bulunup kâr amacıyla gizlendiği iddiası yaygın bir komplo teorisi olmasına rağmen bu iddiayı destekleyecek güvenilir bir kanıt bulunmamaktadır. Gerçek şu ki kanser oldukça karmaşık bir hastalık grubudur ve tedavi ve anlayışta önemli ilerlemeler kaydedilmiş olmasına rağmen farklı kanser türlerinin büyük çeşitliliği nedeniyle tek bir "tedavisi" yoktur.

CAR-T hücre tedavisi ve yeni gen tedavileri gibi bazı umut verici tedaviler ortaya çıkmış ve belirli kanser türlerinin daha etkili tedavi edilmesinde potansiyel göstermiştir. Ancak bu tedaviler tüm kanser türlerine evrensel olarak uygulanabilir değildir ve etkinliklerini ve erişilebilirliklerini artırmak için araştırmalar devam etmektedir.

Spinal Müsküler Atrofi (SMA) gibi tedavilerin yüksek maliyeti ise genellikle araştırma, geliştirme ve düzenleyici onay için gereken muazzam maliyet ve zamandan kaynaklanmaktadır. Bu ilk başta yüksek fiyatlara yol açsa da tedavilerin kâr amacıyla gizlendiği anlamına gelmez. Aslında birçok tedavi hizmet ettikleri küçük hasta popülasyonları ve geliştirme maliyetlerini geri kazanma ihtiyacı nedeniyle yüksek fiyatlandırılmaktadır ancak bu fiyatlandırma tartışmalı olup etik endişeler de doğurmaktadır.

Bu komplo teorisinin neden sürdüğüne gelince kanser etrafındaki hayal kırıklığı ve korku bu duruma katkıda bulunmaktadır. Tedavilerdeki ilerlemeye rağmen birçok insanın hala bu hastalıktan ölmesi veya ciddi yan etkiler yaşaması özellikle yüksek sağlık maliyetleri bağlamında şüphe ve güvensizlik doğurmakta. Ancak bilimsel konsensüs açıktır: gizli bir tedavi olmadığı gibi devam eden araştırmalar kanseri kaçınılmaz olarak ölümcül bir durumdan yönetilebilir bir duruma dönüştürmeyi amaçlamaktadır.^[1]