[1]2004 yılında James Surowiecki The Wisdom of the Crowds (Kalabalıkların Bilgeliği) adlı kitabını yayınladı. Kitabında yer alan düşünceye göre herhangi bir düşünce üzerine birbirinden bağımsız olan kişilerden oluşan bir topluluğun bir kaç uzmandan oluşmuş topluluğa göre cevaplarının daha doğru ve gerçeğe yakın olacağı iddia edilir.Bundan ilk bahsedenlerden biri de Aristoteles. O bu konu hakkında şöyle bahseder: İyi , kötü veya cahil ,entelektüel bireyleri tek başına değil de topluluk olarak değerlendirmek gerekir.Bu konu hakkında ise ilk ölçütler 1906'da Francesco Galton tarafından yapılmıştır.Peki nasıl doğru sonucu vermektedir?
Aslında kalabalığın bilgeliği fikri birkaç noktada doğruyu verir:Tahmin yürütme , problem çözme, mantık yürütme,inovasyon yapma...Fakat aynı zamanda kalabalığın bilgeliği fikri için kalabalık toplulukta varsayılan biraylerin düşüncelerinin birbirinden etkilenmemesi gerekli.Bu da neredeyse imkânsızdır. Genellikle bu fikri savunanlar şu örneği verir:
Yaşı 10 olan bir makineye bir uxman 6 der diğerleri(kalabalıkların bilgeliği) 1,5,9,8,7,12,11,14,16,7,8 gibi cevaplar verir.Bunun aritmetik ortalamasını alırsak 7.81 yani uzman topluluğundan daha gerçekçi cevap alınır fakat bilinmesi gereken bir şey vardır evrenin yaşını bilmeyen bir toplulukta uzmanlar gibi gerçeğe yakın cevaplar veremez.
Bir başka fikirde ise Phill der ki kalabalığın cevaplarının doğru olabilmesi için kalabalığın çeşitli olması ve giderek çeşitlenmesi gerekliliğidir.Bu kalabalığın içinde karşıt fikirlilerin olması gerektiğini de savunur. Ayrıca grupta düşünce özgürlüğünün yanı sıra grubun güvenilirliğinin , manipülasyonun engellenmesinin; farklı düşünce sahibi, farklı inanışta, farklı alanlarda, farklı ideolojilerde, farklı yaklaşımları olan insanların bulunması gerektiğini açıklar.
Günümüzde ise bu daha çok siyasi bağlamda tartışılmış ve kalabalık grupların da işleyişte ve yürütmede söz sahibi olması gerekliliğini bir çok yerel, ulusal ve uluslararası parti de belirtmiştir.
Söz konusu soruya gelecek olursak felsefi bir soruyu numaralandırmak gerçekten zor bir işlemdir. Örneğin bir soru sorup her cevaba belli bir değer verirsek doğru veya yanlış cevaba ulaşmayız ve sadece çoğunluğun veya bir grup uzmanın fikrine ulaşırız. Bir örnekle açıklayalım:
Sorumuz "paralel evrenlere inanır mısınız? "olsun cevaplara şöyle diyelim:
1-Evet İnanıyorum.
2-Hayır İnanmıyorum.
3-Kararsızım.
4-Evete yakınım.
5-Hayıra yakınım.
Uzman grup 1,1,3,5,4 desin ve topluluk 1,1,1,2,1,3,4,3,5,5,5,4,2,3,4,2,1,1,2,1,1 cevapları olsun.
Uzman grubun aritmetik ortalaması 2.8 yani kararsızıma yakın.
Topluluğun aritmetik ortalaması 2.47 yani hayır inanmıyorum olur.
Fakat soru felsefi bir soru ve topluluğun ortak fikri olarak inanması bunun doğru veya yanlışlığını test edemez. Sadece topluluğun ortak fikrini , görünüşünü, tarafını belirtir ve bizi de o noktaya çekmek ister.Bu yöntem felsefik bir soru için asla kullanılamaz bence.
Örneğin ; dünyanın düz olup olmadığını sorarsak (klasik kusura bakmayın) %90'ını bazıları(...)dışında dünyanın düz olduğunu kabul etmez , inkar eder ve eldeki kanıtları gösterir fakat felsefi bir soruda sadece ortal düşüncelerinin ne olduğunu sorgulayabiliriz.
Kaynaklar
-
S. Çağlar. Kalabalıkların Bilgeliğine Neden Her Zaman Güvenmemelisiniz?. (16 Nisan 2022). Alındığı Tarih: 29 Haziran 2024. Alındığı Yer: Matematiksel
| Arşiv Bağlantısı
-
S. Çağlar. Kalabalıkların Bilgeliğine Neden Her Zaman Güvenmemelisiniz?. (16 Nisan 2022). Alındığı Tarih: 29 Haziran 2024. Alındığı Yer: Matematiksel
| Arşiv Bağlantısı
-
Webtekno. Kalabalıkların Bilgeliği Nedir?. (17 Temmuz 2022). Alındığı Tarih: 29 Haziran 2024. Alındığı Yer: Webtekno
| Arşiv Bağlantısı