Doğal seçilim dediğimiz evrimsel dinamikte sağlıklı, üreme yeterliliğinde olan bireyler karşı cins tarafından daha fazla tercih ediliyor. Bunun temel amacı da sağlıklı bireylerin, daha sağlıklı bireyler dünyaya getirme olasılığının yüksek olması.
Buna göre her türden bedensel gösterge, cinsel seçilimle etkili olur ve zaten bu yeterlilikleri temsil eden vasıflar, insanda çekicilik kıstaslarıdır. Bu nedenle saç, bir sağlık ve genetik gelişmişlik göstergesi görevi üstlenebilir.
Sizi cezbedip cezbetmemesi ise hem kişisel hem dönemsel bir şey. Çünkü günümüzde ulaşılan sosyal, kültürel gelişmişlik seviyesinde insanların partner seçme kıstasları o kadar çeşitlendi ki bugünkü seçilim dinamiklerini, temel evrimsel dinamiklerle açıklamak olanaksız hale geldi. Herkesin güzel saçlara sahip olduğu bir toplulukta saçsız bir kadın çok daha çekici görünebilir. Herkesin sağlıklı olduğu bir ortamda başka kıstaslar dikkat çekebilir. Artık bugünkü seçilim meselesi, temel dürtülerle açıklanmak için fazlaca karmaşık.
Dinler, bu temel evrimsel dinamiklerle paralel bazı detaylar barındırdığı için saç bir tür çekicilik kıstası olarak kabul etmiş. Kendi içinde bir mantığı var. Ama bu mantık ne kadar haklıdır ya da haksızdır, bugün için ne kadar geçerlidir ya da değildir, o tartışmalı. Ama bunun tartışmalı olması, dinlerin bu konuda yanıldığı anlamına gelmiyor. Dinlerin, kadınların çekiciliklerini gizlemelerini şart koşması ayrı bir konu, kadınlar eğer çekiciliklerini gizlemeleri konusunda dinlerle aynı fikirde iseler bunu saçlarını ve bedenlerinin detaylarını gizleyerek yapmayı tercih etmeleri ayrı bir konu.
Daha direk söylem ile, dinlerin çekiciliği gizleme konusunda buldukları yöntem evrimsel olarak mantıklı. Ama dinlerin çekiciliği gizlemeyi şart koşmasının haklı olup olmadığı, bunun kötü bir şey olup olmadığı farklı görüşlere açık, tartışmalı bir konu.