Japonca teppen ve Türkçe tepe; Japonca yoru (gece) ve Türkçe yorgan (gece üzerimize örttüğümüz şey); Japonca yaku ve Türkçe yakmak gibi kelimeler, hem anlamsal hem de morfolojik (biçimsel) olarak benzerlik gösterebilir. Ancak, bu tür kelime benzerlikleri, dillerin aynı kökenden türediğine dair yeterli kanıt oluşturmaz.
Altay Dil Teorisi, uzun yıllardır tartışılan bir konu olup günümüzde birçok dilbilimci tarafından bilimsel açıdan geçersiz kabul edilmektedir. Bu teori kapsamında aynı dil ailesine dahil edilen Türkçe, Moğolca, Mançu-Tunguzca, Korece ve Japonca gibi dillerdeki benzerliklerin, tarih boyunca aynı ya da yakın coğrafyalarda yaşamış topluluklar arasında gerçekleşen kültürel ve dilsel temaslardan kaynaklanmış olabileceği öne sürülmektedir.
Bu dillerin ortak bir atadan türediğini gösterecek düzeyde düzenli ses değişimleri ve yapısal benzerliklere dayanan dilsel kanıtlar henüz ortaya konamamıştır. Zira bir dilin yalnızca kelime hazinesi değil, aynı zamanda kelime yapısı, ekleme biçimi ve morfolojik özellikleri de kökenine dair belirleyici unsurlardır.
Şu ana kadar Türklerle Japonlar arasında bir ortaklık bulunduğuna dair herhangi bir veri mevcut değildir. Japonlar, tarihsel olarak kendilerini ayrı ve özgün bir etnik grup olarak tanımlamakta ve olası bir Kore akrabalığını da reddetmektedirler.
Kaynaklar
- S. GEORG, et al. (1999). Telling General Linguists About Altaic. Journal of Linguistics, sf: 65-98. doi: 10.1017/S0022226798007312. | Arşiv Bağlantısı
- Alexander Vovin, et al. (2025). The End Of The Altaic Controversy In Memory Of Gerhard Doerfer. Central Asiatic Journal, sf: 71-132. | Arşiv Bağlantısı