Lazer ışığını diğer ışık kaynaklarından ayıran bazı özellikler vardır. Lazeri temel anlamda, enerji ile uyarılmış foton tanecikleri olarak düşünebilirsiniz
-Tek dalga boyludur; ışık kaynağından çıkarken tüm fotonların aynı dalga boylarında olması sağlanır.
-Frekansları aynıdır; sadece dalga boyları değil, frekansları yani enerjileri de aynıdır.
-Dalga boyları aynı fazdadır; Işık demetleri kaynağından çıkarken dalgaların tepe ve çukur noktaları eş zamanlıdır. Bir foton taneciği tepe noktasında iken diğeri çukur noktasında değildir.
Yukarıda saydığımız üç nedenden dolayı lazerler oldukça güçlü enerji iletebilir. Çok kalın metalleri bile bu uyarılmış fotonlar sayesinde kesebilirsiniz.
Sizin gözlem yaptığınız basit lazer fenerlerinde fotonlar çok güçlü uyarılmış değildir, neticede basit bir kalem pil ile çalışıyorlar, dolayısı ile enerjilerini hızlıca kaybedip saçılmaları çok daha çabuk olabilir. Lazer kalemi ne kadar uzağa tutarsanız yansıyan yerde noktanın daha geniş olduğunu da gözlemlemeniz gerekir. Belli bir uzaklıktan sonra saçılmanın fazlalığı sonucu yansımayı göremeyebilirsiniz.
Fotonlar uzayda sonsuza kadar yol alabilir. Sizin lazer kaleminizden çıkan fotonlar da buna dahil. Tabi bunun için lazeri gökyüzüne tutmalısınız, herhangi bir yüzeye tutarsanız fotonların enerjileri emilir ve ısıya dönüşürler. Sonsuza kadar gitmeleri hep görünür ışık frekansında olacağı anlamına gelmez. Zamanla dalga boyları uzar, frekansları düşer ve kızılötesi ışıma halini alırlar. Bu noktada görünür olmaktan çıkarlar.
Son dönemde uzaya gönderilen James Webb teleskobu kızılötesi ışınları gözlem yeteneği sayesinde, evrenin ilk dönemlerinde oluşmuş yıldızların görüntülerini yakalayabilecek şekilde tasarlanmıştır.