Klasik optikte ışık genellikle dalga olarak tanımlanıp objelerle etkileşimi yalnızca tek bir fotonun boyutuyla sınırlanmaz. Ama sorunuz fotonun da boyutuna değindiğinden kuantum mekaniğinin de özelliklerine değinmek gerekiyor. Bu yüzden sorunuzu birkaç başlık altında şöyle inceleyebiliriz:
1) Işığın Dalga Özelliği: Işığın yüzeylerden yansıyabilmesi için, yansıyacağı yüzeyin, kendi dalgaboyundan daha büyük olması gerekir. Eğer yüzeyin boyutu yeteri büyüklükte değilse bu sefer ışığın kırınım ve saçınım özellikleri devreye girer.
2) Fotonun Özellikleri: Fotonların belirli bir boyutu yoktur ama kendilerine özgü bir dalga boyutundan söz edebiliriz. Yani fotonlar dalga fonksiyonlarıyla tanımlanan bir olasılık dağılımına sahiptir. Dolayısıyla ışığın dalga boyundan daha küçük bir alanı aydınlatırsak, dalga fonksiyonları sayesinde, yine de kuantum düzeyinde etkileşimler elde edebiliriz.
3) Kuantum Mekaniği: Bahsettiğimiz sonsuz küçük ölçeklerde kuantum etkileri hakimdir. Dolayısıyla fotonların, bu ölçekte elektronlarla ve atomlarla etkileşimini incelemek gerekir (bkz. kuantum elektrodinamiği). Işığın dalga boyundan daha küçük sonsuz küçük bir alan için ışık yine de onunla etkileşime girebilir, ancak klasik aydınlatma veya yansıma anlamında davranmayacaklardır. Bunun yerine davranış, kuantum saçılması ve soğurma süreçleriyle tanımlanır.
Hepsini birleştirdiğimizde ışık, kendi dalga boyundan daha küçük alanlarla bile etkileşime girebilirmiş gibi duruyor. Klasik yansıma doğru terim olmasa da, fotonlar yine de bu küçük alanlarla emilebilir, dağılabilir veya başka şekilde etkileşime girebilir. Ancak bunlar günlük hayatta gördüğümüz anlamda davranışlar olmayacakmış gibi bir yandan.