Günlük hayatta fotoğraf çekmek olarak isimlendirdiğimiz durum, insan gözünün görebildiği, yaklaşık 380 ile 700 nanometre aralığında dalgaboyuna sahip elektromanyetik dalgaların yani ışığın kamera sensörleri tarafından algılanarak elektrik sinyaline çevrilmesi ile gerçekleşir. Wi-Fi sinyalleri ise görünür bölge de değil radyo dalgaları bölgesindedir ve genelde spesifik olarak 2.4Ghz ve 5Ghz frekansında yani yaklaşık 12cm ve 5cm dalgaboyunaki elektromanyetik dalgalar ile veri iletimi sağlanır.
Eğer ki bu dalgaboyunu algılama kapasitrsine sahip bir kamera çiğimiz olsaydı evet bildiğimiz anlamda "İnternetin fotoğrafını" çekmiş olurduk ve fotoğraf olarak görebileceğimiz bir görüntü elde edebilirdik. Fakat tabii muhtemelen anlamlı bir görüntüden çok standart bir ışık kaynağı gibi gözüken bir görüntü elde ederdik.