Mesele Yetenek Değil Çok Daha Derin!
Biraz bahane, biraz somut koşullar, biraz egemen ekonomik ve siyasi konjonktür!
Hayat kısa. Hele ki bir alanın ilk meyvesi en yakın tarihi itibarı ile bir ömrün yarısına tekabül ediyorsa ve bunun icra edileceği coğrafya bunu bile garanti edemiyorsa, haliyle insanlar da bu alana uzak durmayı tercih edebiliyor. Uzak duramayanlara dikkat ederseniz onlarında aynı kaygıları taşımaya rağmen engellenemez bir aşk yüzünden bu alanlarda ısrarcı olduğunu görürsünüz.
Bir diğeri ise egemen ekonomik sistemin yarattığı değersizlik. Ya da daha doğru bir ifade ile insana verilen değerin; o insanın yaptığı uğraşa, verdiği emeğe ve içine düştüğü, insanlığın tamamının yararını kapsayan uzun vadeli sevdaya dayalı olmayışı. Aksine pragmatik, kısa yoldan ve çoğunlukla bireyler için emek hırsızlığı, sermaye grupları için sömürü, dışlanmışlar için akıl ve insanlık dışı her yol ve yöntem ile şimdiyi kazanma ve bunun üzerinden bir yaşam kurgulama derdi.
Umutsuz olmamak lazım. Bu ülkede ve bu dünyada hala “dinozor” olarak adlandırılmayı göze alıp bilim sevdasının düşler alemine tam yol gidenler var. Hem de yukarıdaki pragmatistler dahil herkes için düşleri gerçek kılmak adına. Onların önünde saygı ile eğiliyorum. İYİ Kİ VARLAR.
Evrim Ağacı bu alanda bir lokomotif görevi görüyor. Bunu söylemekle yetinmemek, her koşulda ve imkanımız ölçeğinde ve mümkünse, bu alanın aynı zamanda bir ekmek kapısı olduğunu görerek ve hak vererek maddi olarak da destek vermek gerekir kanısındayım. Sevgiyle…