Çünkü görüş karşıt. Birini kendi fikrinden caydırıp kendi fikrine indandırabilmek büyük enerji ister, bırak enerjiyi anlattığın şey insanların %99'unun aynı fikirde olduğu bir şey bile olsa kabul ettiremiyeceğin, caydıramayacağın insanlar maalesef hep varolacaklar.(En azından şimdilik böyle). Öte yandan benim de oturup bir kafa yormuşluğum var insanlar neden hiç "Doğru ya! Haklısın benim düşüncem yanlışmış." demez diye. Sonra fark ettim ki ben de demiyorum. Tartışma o kadar alevleniyor ki insan yediremiyor onca şey söyledikten sonra özellikle karşı tarafın zekasına hakaret ettikten sonra. Bunun altında yatan his pişmanlık, utanmışlık ve ardından gelen pişkinlik yani haksız olduğunu bile bile devam etmek ya da açık açık haksız olduğunu kabul etmemek lakin ilerde aynı konu başka insanlarla bidaha açıldığında savunduğu fikir kendisininki değil, daha 1 ay önce seninle kavga ederen karşıt bulduğu fikri savunacak. Yani bu benim de defaatle yapmış olduğum bir şey.
Ayrı bir konu olarak savunduğun fikri ne kadar iyi savunduğun önemli, vereceğin örnekler önemli. Ya da karşı tarafın fikrini ne kadar iyi çürütebileceğine de bağlı. Senin fikrini bilinç olarak ne kadar nefret etmiş olursa olsun, sen onun fikrini çürütebildiysen o konuda sarılacağı ilk fikir seninki olacak ya da araştırıp bir fikre varacak. Insanlardan sakın "Sen haklısın kusura bakma" demesini bekleme. Çünkü kimse sana bu tatmini vermek istemez. Ama elbette birileri çıkar bu cümleyi söyleyecek fakat gerek yok. Bu tatmin hissine olan açlığından dolayı o tartışmadan zararlı çıkan sen olma. Kimseyi ideolojiler veya basit kavramlar yüzünden üzmeye gerek yok. Bu cevabım çok ayaküstû ve tartışmaya açık olmuş olsa da yardımcı olabilir diye düşünüyorum.