İnsanı hayvandan ayıran hiçbir özelik yoktur çünkü insan zaten Hayvanlar Alemi'nin (Animalia Krallığı) parçasıdır. Yani insan zaten bir hayvan olduğu için insanları hayvanlardan ayıran bir özellik yoktur.
Soruyu şöyle düzeltebiliriz. "İnsanları, 'diğer hayvan taksondaşlarından' farklı kılan nedir?

Bu hoş görselden görülebileceği üzere, insan neredeyse tüm fiziksel özellikleri bakımından diğer türlere göre acizdir. Ki burada sayılanlar, daha sayılabileceklerin %1'i bile değildir! "İnsana has" dediğimiz her özellik, öyle ya da böyle, diğer türlerde de bulunmaktadır.
Bu özelliklerin bir kısmı bizde daha gelişmiş vaziyettedir (konuşma, duygular ve düşünce gibi); ancak geri kalan birçoğu, diğer hayvanlarda üstündür: Bir çita gibi koşamayız, bir kuş gibi uçamayız, bir balina gibi nefesimizi tutamayız. İnsan yüzemez mi? Yüzer. Ancak en iyi yüzücü değildir, hatta görülebileceği gibi kötüler arasındadır. İnsan koşamaz mı? Koşar. Ancak en iyi koşucu değildir. Diğer türler düşünemez mi, hissedemez mi, duygulanamaz mı, algılayamaz mı, planlayamaz mı, mantık yürütemez mi? Bunların hepsini yapabilirler. Ancak insandan çok daha düşük seviyede yaparlar. Bizi bir şempanzeden, bir papağandan, bir attan, bir yunustan ayıran budur. Bizim üst düzey zeka fonksiyonlarımız daha ileridir, onların üst düzey fiziksel özellikleri daha üstündür.
Zekamız sayesinde, çok basit basamaklardan geçerek, karmaşık bir kültür inşa ettik. Biyoloji, kültürü yarattı. Ancak sonradan bu kültür, kafamızı karıştırmaya başladı. Binalar inşa edip uzaya gitmenin bizi çok farklı kıldığını sandık.
Evet, elbette insanın yapabildikleri, doğanın muhteşem azametinin en güzel örneklerinden birisidir. Ancak bu kültür, biyolojimizden doğdu; bize özgü, yoktan var olmuş bir özellik değil. Biyolojimiz de, doğadaki diğer türlerle ortak atalardan miras kaldı.
Bu özelliklerin hiçbiri "eşsiz" diyebileceğimiz özellikler değildir; sadece, evrimsel süreçte her zaman gördüğümüz gibi, halihazırda atalarımızda ve kuzenlerimizde bulunan bazı özelliklerin farklılaşmasıyla ortaya çıkan özelliklerdir. Örneğin diğer tüm türlerden çok zekiyizdir; ancak "zeka" kavramı "eşsiz" veya "bize has" bir özellik değildir. Beyni ve sinir sistemi olan her hayvan çeşitli seviyelerde zekaya sahiptir.
Bir diğer örnek, ellerimizdeki baş parmağın, diğer maymunlarda olmayan bir şekilde diğer 4 parmağın tam karşısına gelebiliyor olmasıdır. Buna anatomide "karşıt başparmak" adını vermekteyiz. Bu özelliğimiz sayesinde, çok daha hassas bir şekilde alet üretimi yapabildik. Birçok diğer unsurla birlikte bu özellik, zekamızın diğer türlere göre ileri gitmesinin en temel nedenlerinden birisidir.
Bir diğer ilginç farkımız, ayak tabanlarımızın geniş ve dümdüz olması, ayak parmaklarımızınsa sadece öne doğru devrilmeye karşı zıt bir dönme kuvveti uygulamak (ve böylece iki ayak üzerinde dengemizi sağlamak) haricinde hiçbir işe yaramıyor oluşudur. Türümüz ve ataları, son 6 milyon yıldır ağaçlarda değil, savanalarda yaşamaktadır. Yani yerde... Ayrıca hemen hemen o kadar bir süredir de, atalarımızın ve diğer kuzenlerimizin aksine 4 ayak üzerinde değil, 2 ayak üzerinde yürümekteyiz. Tabii bu evrim gün aşırı olmadı, yaklaşık 2 milyon yıllık bir değişim sürecini gerektirdi. Ayrıca hem şempanzeler ve goriller gibi kuzenlerimiz, hem de atasal türler, geçici olarak iki ayakları üzerinde durabilirler; yani iki ayaklılığın evrimi için gereken öncül koşullar zaten atalarımızda bulunuyordu. Burada da eşsiz olan bir özellik göremiyoruz.
İki ayak üzerinde durabilecek şekilde evrimleştikçe, ayaklarımız da belirttiğimiz şekilde farklılaştı, düzleşti ve "kavrayıcı" özelliklerini yitirerek "dengeleyici" özellikler kazanmaya başladı. Daha doğru bir ifadeyle, dengeleyici özelliklere sahip olan bireyler savana yaşantısında daha başarılı olarak daha fazla ürediler ve her nesilde ayak yapısı daha düz, daha dengeleyici ve daha az kavrayıcı olanlar çoğaldı. Bu da, milyonlarca yıl içerisinde, kuzenlerimizden farklı bir ayak yapısına erişmemizi sağladı. Onlar, halen ağaçlarda yaşadıkları için kavrayıcı bir ayak yapısına sahipler ve bundan faydalanabiliyorlar. Ancak biz; artık hiçbir zaman onlar kadar başarılı bir şekilde orman yaşantısına sahip olamayacak olsak da, kuzenlerimizin belki de daha çok uzun süreler yapamayacağı gibi aletler ürettik, tarım yaptık, yerleşik yaşantıya geçtik, şehirler inşa ettik.
---
Yani bırakın insanı bir türü diğer taksondaşlarından ayıran özellikler, evrimsel süreçten dolayı bazı özelliklerin biraz farklı olmasıdır, hepsi bu kadar.
Kısacası bazı özellikler onlarda biraz daha az bulunuyor. Onlarda olan bazı özellikler bizde daha az bulunuyor. Bu bizi hayvanlardan ayırmıyor, sadece taksondaşlarımızla olan her türde olduğu gibi küçük evrimsel farklılıklar.
Kaynaklar
- Ç. M. Bakırcı. Farkımız Ne? İnsanlar Ve Diğer Canlıların Özelliklerinin Kıyası.... (24 Şubat 2013). Alındığı Tarih: 16 Nisan 2021. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı