İnsan beyninin yada fizyolojisinin herhangi bir suretle şu anki canlılık formunda zamanla oynamaya yetecek kadar kapasiteye sahip olduğuna inanmıyorum.
Çünkü bedenlerimiz ve zihnimiz, evrenin karşısında "yok" gibi bir şey, zamanın algısal olduğunu bilim sayesinde biliyoruz. Öyleyse burada zamana çomak sokmak istiyorsak, öncelikle bakış açımızı zaman olgusuna değilde kendi algımıza yönlendirmemiz gerekmektedir.
Teorik olarak zaman yolculuğu yapıldı, teorik olarak daha yavaş yaşlanan yani zamanda bize göre daha genç kalabilen insanlar var hatta şu anda bile ama bunlar zaman algısını değiştirmekten çok uzak.
Işığa çomak sokmaya gelecek olursak, iddiamıza göre ışığın hızı bu evrendeki adeta sınırlardan bir tanesi. Kütlesi olan bir cismin o hıza ulaşması yada o hızı aşması için gereken enerji miktarı sonsuz, evrenimizin sonsuz olmadığını bildiğimiz ve bu bildiğimiz doğru olduğu sürece ışık hızını kütleyle aşmanın pek makul bir yolu bulunmuyor.
Hafele Keating Atom saati deneyi ile alakalı bir link bırakıyorum, mutlaka göz atınız.
Kaynaklar
- Robert J. Buenker. (2018). Hafele-Keating Atomic Clock Experiment And The Universal Time-Dilation Law. Journals. | Arşiv Bağlantısı