Biyolojideki tüm hormonlar, yaşamsal olarak gerekli oldukları için salınırlar. Doğrudan zararlı demek aslında işleyişi tam olarak anlayamamış olma hali.
Beynin ödül merkezi, gündelik yaşamdaki deneyimler üzerinden dopamin ile uyarılarak iyi hissetmemizi sağlar. Bu sağlıklı döngüdür. Ancak ödül merkezinin doğal olmayan yollarla aşırı uyarılması; buna tüm madde bağımlılıkları, bağımlılık dahilindeki tüm faaliyetler girer, beynin kendini korumak için dopamin reseptörlerini kapatmasına neden olur. Aşırı uyarılma sonucu kapanmış reseptörler nedeniyle, sonrasında beyne gelecek gündelik yaşam faaliyetlerinden gelecek dopaminin beyin tarafından alınamaması sonucunu görüyoruz. Eskiden bizi mutlu eden bir durum olay vs, artık reseptör sayısının azalması nedeniyle mutlu etmeyecektir. Bağımlılık da zaten bu sürecin aşırı zorlanarak, az reseptörün verdiği az hazı, daha çok madde (uyaran) alarak gidermeye çalışma zaten. Her seferinde daha çok uyarana ihtiyaç duyar bağımlı kişi. Çünkü beyin gerektiği her eşik noktasında, tüm uyaranlar için tölerans oluşturur. Tölerans, beynin belli bir eşik noktayı aşmış uyaranı algılamasını azaltması ya da geçici olarak durdurması demektir.
Dön dolaş geldiğimiz nokta, yapay yollarla "daha iyi hissetme" çabası yerine, doğal yollarla neden daha iyi hissedemediğimizi anlama çabasına girmemiz gerekiyor. Doğal dışı yapılan her türlü çabanın sonucu kendimizi yıpratmak ve istediğimiz sonucun aksini yaşamak oluyor.