Bence kişinin yaşam üzerine detaylı düşünebilecek kadar akıllı olmasıdır. İnsan hariç hiçbir canlı varlık yaşamın anlamını veya mutluluğun kaynağını aramaya çalışmaz, maddenin özü hakkında düşünmez ya da tanrının olup olmadığı üzerine kafa yormaz. İnsanın doğadaki en büyük dezavantaj şahsi fikrimce budur.
Elbette "akıl" kavramı kendi başına bakıldığında doğal seçilimde insanı öne çıkaran bir yöndür, fakat insan vahşi yaşam mücadelesinden sıyrılıp da "gündelik hayat" dediğimiz terim anlamını değiştirmeye başladıkça aklın felsefik düşünme yetisi de açığa çıkar. İnsan hayatına bir anlam ve amaç aramaya başlar, bu süreç onu bazı değerlerden uzaklaştırır ve hatta yerine göre ruh halini etkileyebilir.
Mesela hiç bir ineğin hayatına anlam aradığını gördünüz mü? Göremeyiz; inek sadece yemek yer, uyur, doğurur, süt verir ve ölür. Bu sürecin hiçbir yerinde göremeyiz herhangi bir felsefik düşünce yoğunluğunu.
Üstelik insanın bu yönü onu sıkıntıya, yerine göre depresyona, hatta intihara dahi sevk edebilir. İnsan doğal yaşamdan ve hayatta kalma mücadelesinden uzaklaştıkça kafası yönelecek başka bir konu arar ve yine kendisine gelir. Böylece bir aslan veya bir çakal tarafından avlanmasa bile kendi varlığına ve aklına mağlup olur.[1]
Kaynaklar
- F. Nietzsche. Böyle Buyurdu Zerdüşt.