Ne dair bir bilgi geçti videoda, (video konuyla alakasız ama konu aklıma takıldı) araştırma metodumdan dolayı olabilir ama bir açıklama bulamadım.
Bu bahsedilen 21 ay meselesinin açıklaması şu:
Doğadaki gebelik/hamilelik sürecinin anlamı ve dinamiği, doğan yavrunun, temel hayati ihtiyaçları karşılayabilecek olgunluğa gelene kadar anne rahminde büyümesidir. Memeli hayvanların yavruları doğduktan kısa süre sonra ayağa kalkarlar, çevrelerinde bulunan bir besini algılayabilirler, süt emebilirler. Bir kuzu, doğduktan bir ya da birkaç saat sonra, hiç bir yardım almadan ayağa kalkar ve annesinin memesini bulur mesela. Çeşitli hayvanların hamilelik sürelerini belirleyen şey kabaca budur.
Ama insanda durum biraz farklı. İnsan, vücut ağırlığına göre en büyük beyne sahip canlı. Başımız bedenimize göre çok büyük. Bir bebekte bu daha da belirgindir ki bir bebeğin boyunun 1/3'ünü sadece başı oluşturur. (Yetişkinlikte 1/7). Ve evrimsel süreçte insan, dört ayak üzerinde hareket ederken iki ayak üzerine kalktı ve bu değişim, kadınların doğum yapma fiziğini, kalça kemiklerinin yapısını da etkiledi. Bu evrimsel süreçlerin sonucunda şöyle bir durum ortaya çıktı:
Bir insanın yavrusu, doğadaki diğer memelilerin yavruları gibi, hayati yeterliliğe ulaşacak kadar anne rahminde bekleyecek olsa kadının hamileliğinin 21 ay sürmesi gerekirdi deniyor. Ama yavru rahimde 21 ay kalırsa, bebeğin başı, annenin doğum kanalından çıkamayacak kadar büyümüş oluyor. Doğum çok daha zor oluyor ve doğumda kayıplar artıyor. Bu nedenle zaten insanın doğumu, doğadaki en sancılı doğumlardan biri. Kadınlarımızın işi bu nedenle çok zor çünkü doğadaki en büyük beyni rahimlerinde oluşturup dünyaya getirmek zorundalar. İşte 9 ay 10 gün evrimsel olarak oluşmuş bir denge noktasına işaret ediyor. 9 aylık bebek kendisi ayağa kalkamıyor, kendisi besin bulamıyor ama en azından nefes alabiliyor, memeyi ağzına verdiğinizde süt emebiliyor. Ve bu süre boyunca rahimde büyüyen bebeğin ulaştığı büyüklük, annenin doğum kanalından dışarıya atabileceği bir büyüklük. Daha kısa olsa bebek daha küçük olacağı için doğum daha kolay olur, anne daha az zorlanır ama doğan bebeğin hayati yeterliliği daha az olur. Kuvöz nasıl erken doğan bebekler için icat edilmiş bir yoğun bakım ünitesi ise doldurduğu boşluk tam olarak bu anlama geliyor zaten. Hamilelik daha uzun olsa daha olgun ve güçlü bir bebek dünyaya gelir ama bebek (ve özellikle bebeğin başı) daha büyük olacağı için annenin bu bebeği doğurması çok daha zor olur. Bu da annenin hayatını riske sokar. İşte 21 ay olayı buradan ortaya çıkıyor.
Konunun açıklaması kabaca böyle, umarım tatmin edici olmuştur. Gözden kaçırdığım bir nokta olursa arkadaşlar ekleme yapsınlar lütfen.