Şu aralar ingilizcesini geliştirmeye çalışan birisiyim.
İngilizcede geçmişte başlayıp hala devam eden şeyler için bir zaman dilimi var. Ama türkçede bu yok. Biz bunu daha çok tavırlarla anlıyoruz. Örneğin çok sık örneği verilen anahtarlarımı kaybettim cümlesini ingilizler tek cümlede hala bulamadığını açıklıyor. Bizde bu yok. Dil bakımından belki bu tür şeyler o dilin eksik kaldığı kısımlar olarak yorumlanabilir.
Ama karşılıklı insan ilişkileri bakımından herkesin algılayışı farklı diye yorumlarım. Senin kullandığın cümleler karşı taraf için farklı manaya gelebilir. Bunun için psikologlar ben dili ve sen dili diye bir ifade kullanır. Birinin yaptığı şeyden hoşnut değilsen "sen şunu yapıyorsun" dediğinde bu dil suçlayıcıdır genel manada. Ama "senin şu hareketini ben sevmiyorum" demek kendinle ilgili bir durumu dile getirmektir. Özellikle boşanma noktasına gelmiş çiftlere bu söylenir genelde.
Geri kalan kısmı bence karakter.