Öncelikle selamlar.
Bir dil öğretmeni ve uzmanı değilim. Eğer benden sonra bu konuda uzman biri sizlere yanıt verirse önceliğiniz onun tavsiyeleri olmalıdır. Bunu öncelikle belirteyim.
Yaşınızı tam olarak bilemiyorum ancak burayı keşfedecek, yazacak ve akıl edecek yaşa geldiyseniz çok üzgünüm ancak artık hızlı bir dil öğrenmek için biraz geç kaldınız. Hemen modunuzu düşürmek istemem. Hiçbir zaman hiç kimseye hiçbir şey geç değildir.
Bu durumu sizler uzman olarak değil, eğitim psikolojisi ve öğrenim psikolojisi öğrenmiş bir birey olarak söylüyorum. Malesef insan zihninde şöyle bir durum vardır. Bazı şeylerin belirli yaş aralıkları vardır. Biz buna "Kritik Dönem" diyoruz. Bu dönemdeki birey veya çocuklar, eğer bir problem yoksa istese de istemese de farkında olsa da olmasa da bu sürece girerler. Cinsiyet, ırk, yetenek hatta dna ve kalıtım pek fark etmez. Kritik dönemlerde canlılar çevre ile oldukça sıkı ve ciddi bir alışveriş vardır veya çevreden etkilenme (gerek olumlu gerek olumsuz) oldukça fazladır. Ve bu zamanlar sınırlıdır. Geçtikten sonra geri dönüş mümkün değildir. Ve kritik dönem sonrası aynı performansı yakalamamız yine mümkün değildir. Geçildikten sonraki her zaman bu durumunu yavaşlatar nitelikte işler. Hatta bu dönemler kaçırılırsa telafisi olmayan durumlar ortaya çıkması kaçınılmazdır. (Örneğin ilk 6 yaşta çocuklarda duyma kaynaklı bir sorun varsa daha sonrasında bu durum tamamen çözülse dahil konuşmada ve iletişimde ciddi sorunlar yaşayacaktır.)
Örnek vermek gerekirse gebelikte 4. Hafta ile 15. Hafta arası çocuk için kritik dönemdir. Eğer bu zamanlarda anne olası bir üzüntü yaşaması bile bebeğin gelişimi açısından oldukça risklidir. Annenin sigara içmesi, ağrı kesici içmesi veya ağır iş veya spor yapması oldukça sakıncalıdır. Bu dönemlerden sonra da yine sakıncalıdır. Ancak kritik dönem öncesi veya sonrası için, olası bir sigara içiminin çocuğa zararına x dersek, kritik dönemde içilecek bir sigaranın zararı çocuğa 100x gibi korkunç bir oranda olacaktır.
Malesef dil gelişimi ve öğrenimi için de bu yaş 0-7 yaştır. Daha sonrasında bu durum çocuklarda oldukça yavaşlar. Yabancı dil öğretimi içinde aslında bu durumlar geçerlidir. Şöyle söylersem çok daha iyi anlaşılır gibi geliyor, 3-9-15-22-40 yaşlarında kişiye aynı dil eğitimi verilsin. 9 ve 15 yaşlarındaki çocuklar bir kaç kelimeyi anlayabildiği süre içerisinde 3 yaşındaki bir çocuk 10 kat fazlasını öğrenebilir. Aradaki fark bu denli fazladır.
Bu yüzden sizler çocuklar kadar hızlı bir yabancı dil öğrenme yeteneğine artık sahip değilsiniz. Bu yüzden, onlara göre yavaş bir dil ilerlemesi sergileyeceğiniz öncelikle kabul ediniz. Tabi burda zeka türleri de bir etmendir. Zeka bir yetenektir ve oldukça çeşitlidir. Sözel(dilsel) zekaya sahip bireyler, bu duruma biraz daha yatkındırlar.
Peki neler yapılabilir. İstediğiniz şekilde çalışabilirsiniz. Sizlere nasıl bie dil gereklidir onu bilmiyorum. Ancak en iyi konuşarak dil öğrenilir. Küresel bir dünyada yaşıyoruz. Eğer yurt dışına çıkma şansınız yoksa, Sosyal medya sayesinde dünyanın öbür ucundaki bir birey ile rahatlıkla konuşabilirsiniz. Bu sayede daha aktif bir dil öğrenebilirsiniz. Öncelikle niyetinizi karşınızdaki kişiye anlatırsınız ve konuşursunuz. Bu şekilde gerek konuşarak gerek ise yazarak kendinizi geliştirirsiniz. Hatta deyim, atasözü gibi faktörleri de daha iyi kavrayabilirsiniz. Üstünde sokak jargonunu da kavrarsınız.
Daha sonra kendi arkadaşlarınız ile yabancı dil konuşabilirsiniz. İlk başta berbat konuşsanız da 3-5 ay sonra daha iyi ve akıcı halde konuşursunuz. Yeterki pes etmeyin.
Ve yaşadığım bir tecrübeyi sizlere aktarayım. İmkansız diye bir şeyin olmadığını anlamış olursunuz.
Üniversite yıllarımda yabancı dil öğretmeni ev arkadaşım, bazen bizimle yabancı dil konuşurdu. Gülüp eğlensek de pes etmezdi. Daha sonra aynanın karşısına geçti. Ve kendi kendine konuşmaya da başladı. Adeta kendisiyle sanki röportaj yapıyordu. Kendisine sorular soruyor ve cevaplıyordu. "Deli " gibi gözüken bu arkadaş, 4 yılın sonunda kelimeleri translateten bakarak başladığı bu işte aksanını bile tutturmuş ve sokak jargonuyla söylemek gerekirse şakır şakır konuşuryordu. Sizler de böyle bir yol sizleyebilirsiniz.
Ancak dediğim gibi birkaç yıla ihtiyacınız olabilir. Pes etmeyin. Vazgeçmeyin. Üşenmeyin. Ertelemeyin.
Sevgilerle kalın..