Bir inek fosilinde fosilleşmemiş bir memenin kanıtlarını tespit etmek, dolaylı iskeletsel ipuçlarına ve karşılaştırmalı anatomiye dayanır. Öncelikle, muhtemelen pelvik kemik morfolojisi aracılığıyla fosilin dişi olarak tanımlanması, bir memeye sahip olma biyolojik kapasitesini doğrular. Paleontologlar daha sonra ince göstergeler için ventral pelvik bölgeyi (leğen kemiğinin karın tarafındaki alt bölgesi) dikkatle incelerler; örneğin, memeyi besleyen ana kan damarlarının (inguinal kanal yoluyla geçen eksternal pudendal arter gibi) geçtiği alışılmadık derecede büyük foramenler (kemik açıklıkları), önemli, iyi gelişmiş bir meme yapısının varlığına işaret edebilir. Çok nadir olsa da, olağanüstü derecede ince taneli tortu, potansiyel olarak meme bölgesini de içeren vücut dış hatlarının soluk bir izini koruyabilir. Dişi fosildeki bu özelliklerin, aynı türün erkek fosilleri ve modern inek iskeletleriyle karşılaştırılması, bu tür özelliklerin bir memenin varlığıyla ilişkili olduğu yorumunu desteklemek için elzemdir.