İletişimi tanımlayan bilinç düzeyi üzerinden bakılması, ilkelliğin bir referansa bağlı tanımı olması açısından önemli.
Hareket diliyle anlaşan bir grup organizma için (insansı türlerin ilk dönemleri bölgesel) sesli iletişim gelişmiş bir yöntem. Ancak nörolojik seviyede iletişim kuran (anlam kaybı olmaksızın doğrudan etkileşim) organizmalar için sesli iletişim oldukça ilkel kalır. Anlamdan feragat ederek, ortak sesleri iletişim için kullanıyor olmak, iletişimin anlam aktarımı olması açısından özüne ters bir yöntem. İnsan birey olarak sesli iletişimi yeterli görüyor. Anlam merkezde olmadığı için. Henüz iletişimin çoğu, fiziksel ihtiyaç giderimi için harcanmakta. Bu nedenle anlam kaybı geri planda, önemsiz bir kayıp. [1]
İletişim, sadece anlamın aktarımından çıkıp, zihinler arası birlikteliğe doğru evrildiğinde (ortak bilinç gibi) etkileşimin çapı ve amacı değişir. Bir amaç için kendi özelliklerinden vazgeçebilmiş parçalar, sistemli çalışan bir bütünü oluşturabilir. İnsan türü henüz "kendi" olmayı bile başaramadığı için sesli iletişim ona yetebilmekte ilginç biçimde. Bunu primitif, rahatsız edici bulmayacak seviyede henüz.
Kaynaklar
- Andrea Rocci, et al. (2016). Verbal Communication. Yayınevi: Walter de Gruyter.