İklimbilimciler, son 120 yıla yayılmış sıcaklık ve bu sıcaklığa etki eden tüm faktörlere ait verileri analiz ederek, her bir faktörün sıcaklığı nasıl değiştirdiğini belirleyebiliyorlar. Bu faktörler insanın etkisi olan faktörler ve insanın etkisi olmayan faktörler olarak ikiye ayrılıyor.
İnsanın doğaya etkisi genellikle 4 ana başlıkta toplanıyor:
- Ormanların tahribatı ve tarım alanları,
- Ozon tabakası kirliliği,
- Aerosol gazlarının salınımı (örneğin kömür yakımı sonucu salınan sülfatlar veya eski deodorantlardan salınan kloroflorokarbon gazları),
- Sera etkisine neden olan karbondioksit (CO2) ve metan (CH4) gibi gazların salımı... Bunlar genelde fabrikalardan, arabalardan, uçaklardan, trenlerden, tarım alanlarında yaşayan büyük besi hayvanlarından ve santrallerden salınan gazlar... Yani Endüstriyel Devrim'in hız kattığı her şey bu gazlara neden oluyor.
İnsanın etkisi olmayan doğal olaylar ise 5 başlıkta toplanıyor:
- Yörünge olayları: Örneğin Dünya, Güneş etrafındaki yörüngesinde kusursuz bir rota izlemiyor, durmadan yalpalıyor. Buna presesyon hareketi diyoruz. Hepimizin okulda öğrendiği, Dünya'nın 23.5 derecelik eksen eğikliği var ya... Aslında o, ortalama 41.000 yılda bir, 22.1 ila 24.5 derece arasında gidip geliyor. Ayrıca Dünya'nın eliptik yörüngesi (yani eksantrisite), uzak yıldızlara göre eksen eğikliğimiz (yani presesyon) ve Güneş etrafındaki yörüngede kuzey-güney yönündeki yalpalamamız (yani inklanasyon) da durmadan değişiyor.
- Güneş olayları: Örneğin yıldızımız Güneş'te meydana gelen nükleer ve manyetik faaliyetin değişmesi de Dünya atmosferini etkiliyor.
- Volkanik olaylar
- Meteorik olaylar: Örneğin 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan göktaşı, muazzam bir jeolojik ve atmosferik faaliyet başlattı ve bunun sonucunda iklim, milyonlarca yıl boyunca, köklü bir şekilde değişti.
- Biyolojik olaylar: Örneğin 2.5 milyar yıl önce, siyanobakteri adlı ufak bakterilerde fotosentez yeteneği ilk defa evrimleştiğinde, atmosferdeki oksijen seviyeleri birkaç yüz bin yıl içinde katlanarak arttı ve iklimi kökünden değiştirdi.
Bunlardan hangisinin şu anda daha etkin olduğunu anlamak için, aşağıdaki görsele bakabilirsiniz.
Görselde siyah çizgi, küresel sıcaklıkların değişimine yönelik yaptığımız doğrudan gözlem. Yani sıcaklığın değişimi gerçekte o şekilde olmakta... Yeşil alan, eğer ki insanın sebep olduğu faktörleri göz ardı edecek olursak, sıcaklığın nasıl değişmesi gerektiğini gösteriyor. Görebileceğiniz gibi, eğer ki sadece o alandan gelen etkilere bakacak olursak, 1970'lerin sonundan sonra bir soğuma, en azından kabaca bir sabit kalma eğilimi görmemiz gerekirdi. Halbuki böyle bir şeyi görmüyoruz (siyah çizgi tam tersi yöne gidiyor). Ancak ne zaman ki doğal etmenler üzerine, insanın neden olduğu etkileri de ekliyoruz, işte o zaman görseldeki mavi alanı elde ediyoruz. Mavi alan, direkt gözlemlerimizi gösteren siyah çizgiye oturuyor!
Yani Küresel İklim Değişikliği'ne gerçekten de aslen insanlar neden oluyorlar. Bunun akademik ve bilimsel anlamda tartışmalı herhangi bir tarafı bulunmuyor.