Mesele Kanunda Değil Sistemde!
Kyoto Protokolü, Paris İklim Anlaşması gibi çabalara rağmen küresel ısınma freni patlamış gibi devam ediyor. 1.5 derecelik eşik çoktan aşıldı bile. Çünkü çevre sorunu ve çözümü, yoksul halkın çevre vergisine, öğrencinin yere attığı çöpe, köylünün karbon ayak izine indirgendi.
Oysa devasa tekellerin petrol, kömür ve doğal gaz sevdası, ona dayalı araç üretimi, zehir kusan fabrikalar, elmas, altın ve nice madencilik faaliyeti, nükleer denemeler, ormanların talanı, savaşlar zerre kadar hız kesmedi.
Doğayı korumaya, yaşamı kollamaya dönük hiçbir yasa kötü değildir. Ancak temel insan hakları dahil, reelde karşılığı olmayan, kullanılamayan hiç bir hukuki metnin bir önemi yoktur.
Hele ki kar için üretimi temel alan ve özünde ne insan, ne yaşam ne de doğa olmayan kapitalist sistemin kendisi hastalık iken, bu sistemin sahiplerinin ve bu sisteme göbeğinden bağımlı olanların çare olabilmeleri eşyanın tabiatına aykırıdır.
Temenni ederim ki bu konuda hayatımın en büyük yanılgısını yaşarım. Çünkü geri dönüşü yok. Sevgiyle…