İklim, değişir. İklim, her zaman değişir. İnsanlar olsa da değişir, olmasa da değişir. Hatta canlılık olsa veya olmasa da değişir. Eğer bir gezegende jeolojik ve atmosferik faaliyet varsa, o gezegen bir çeşit iklime sahip olacaktır ve o iklim, jeolojik altyapı ile atmosferik olaylar değiştikçe, değişecektir. Gezegenimizin atmosferinin dinamiklerinin bir sonucu olarak oluşan iklim, atmosferin niteliklerinin değişmesine bağlı olarak durmaksızın değişmektedir. Yani iklim değişimi, tıpkı canlıların değişimi, okyanusların değişimi, yaşam alanlarının değişimi veya gezegenin herhangi bir diğer parçasının değişimi gibi, doğal ve normal bir süreçtir.
Ancak insanlar gibi çevrelerini sıra dışı bir düzeyde değiştirme kapasitesi olan türler, tıpkı nehirlerin yataklarını değiştirmeleri, sahil kenarlarını doldurarak dönüştürmeleri gibi, saçtıkları sera gazlarıyla iklimi de değiştirebilmektedir. Dolayısıyla Homo sapiens türünün 300.000 yıl önceki evriminden, özellikle de Endüstri Devrimi'nin yaşandığı 19. yüzyıl sonlarından itibaren olan iklim değişiminin ana itici faktörü insanlar ve endüstrilerinin bir parçası olarak saçtıkları sera gazlarıdır.
Bir yandan doğal iklim değişimi de devam etmektedir; ancak bunun etkisi, insanların etkisi yanında önemsenmeyecek kadar azdır. Tıpkı insanlar kıyı şeritlerine oteller inşa edip, sahilleri yabancı kum ile doldurarak dönüştürmeleri, ancak onlar bunu yaparken deniz veya okyanus dalgalarından kaynaklı doğal erozyonun ve sahil biçimlendirmesinin de devam etmesi ama bunun etkisinin insan etkisi yanında önemsenmeyecek kadar az kalması gibi...
Yapılan bütün analizler, şu anda gözlediğimiz küresel iklim değişiminin sadece doğal mekanizmalarla izah edilemeyeceğini, insan faktörünün tartışmasız bir şekilde ana itici olduğunu göstermektedir. Aşağıdaki grafikte sağ panelde yeşil çizgi, insan etkisi olmasaydı, Dünya'nın sıcaklığını küresel ölçekte etkileyen Güneş ve volkanizma olaylarına bağlı olarak ortalama sıcaklıkların nasıl değişmesini beklediğimizi görmekteyiz.
Yeşil taralı alan, bunun üzerindeki hata payını gösteriyor; yani o yeşil alan içindeki herhangi bir yönde de ilerleyebilirdi; ancak yeşil alanın dışına çıkma ihtimali yok denecek kadar azdır. Kahverengi çizgi doğal faktörlere ek olarak insan faaliyetinin sebep olduğu faktörlerin teorik olarak ne tür bir sıcaklık değişimine neden olmasını beklediğimizi göstermektedir. Yine kahverengi taralı alan, hata payı aralığını göstermektedir. Siyah çizgi ise, sahada gözlenen gerçek veridir.
Görülebileceği gibi siyah çizgi, yeşil çizgiyle değil, kahverengi çizgiyle örtüşmektedir. Yani gerçekte gözlediğimiz olayları (siyah çizgi) izah edebilen en iyi modeller, insan faktörlerini ve doğal faktörleri bir arada değerlendiren modellerdir (kahverengi çizgi). Doğal nedenler (yeşil çizgi), tek başlarına gözlenen değişimi (siyah çizgi) izah edemez.