Hayır %99.99 oranında olmazdı.Neden?
Bu soruya gelmeden önce değinmemiz gereken bir şey var.Neden iki ayak üzerine kalktık?
Çünkü herhangi bir şekilde avlanıyor iken karşıya zarar vermemiz gerekir.Bu zararı ise ya fiziksel olarak yaparız ya da uzaktan.İşte biz uzaktan olanı tercih etmişiz ve bu da bize görüldüğü üzere üstünlük sağlamış.Çünkü karşıdan gelen aslana veya başka bir hayvana o kadar zayıf bir güçle zarar veremezsin.Ama bir taş fırlatırsan kafasına; işte sen üstün konuma geçtin.O taşı nasıl fırlatacaksın elin olmadan? O taşı nasıl fırlatacaksın hedefi net görmeden? Bu yüzden ayağa kalktık.Hedefi net bir biçimde görüp elimize aldığımız taşı kafasına geçirmek için.En kaba taslak hali böyledir şu anki bilgimizle.Tabii ki bu olay binlerce yılda oluşan bir olaydır.Konuyla ilgili 2001:Bir uzay macerası filminin giriş kısmına bir göz atın daha iyi anlayacaksınız.
İki ayağa kalkınca ne oldu?
Diğer iki ön ayağımız yani ellerimiz serbest kaldı.Hani taş fırlattık ya, yetmez ! Çok daha fazlası lazım ! O ellerle balık avlayacağız daha.O ellerle mızrak yapacağız daha.O ellerle tekerlek yapacağız daha.O ellerle ateş yakacağız daha.O ellerle kalem tutacağız daha ! İşte kronolojik sıraya dizildiğinde tüm bu olaylar beynimizin gerek hacimsel olarak gerek kütlevi olarak genişlemesine yol açtı.Çünkü hem glia hücrelerimiz arttı hem de sinaptik bağlantılarımız dallandı budaklandı.İşte bizim o brilliant dediğimiz,deha dediğimiz; yerlere görklere sığdıramadığımız; çeşitli dinlerde bize manevi üstünlük veren o zeka denilen şey tüm bu olaylar silsilesinin zaman zaman tatlı zaman zaman acı meyvesine dönüştü !
Yani evet kalkmasaydık çok çok yüksek ihtimal bu kadar gelişkin olamayacaktık.