Hücreler ne zaman mitoz bölüneceklerine aslında belirli iç ve dış sinyallerin etkisiyle karar veriyorlar. Bu sinyallerin çoğu, hücrenin iç durumu (örneğin DNA hasarı var mı, yeterince büyümüş mü) ve çevresel koşullarla (besin var mı, büyüme faktörleri var mı) alakalı. Özellikle G1 kontrol noktası, hücrenin "Devam mı, dur mu?" dediği yer. Bu aşamada hücre, gerçekten S evresine (DNA’nın kopyalandığı evre) geçmeye hazır olup olmadığını sorguluyor.
Senin de dediğin gibi, burada sitoplazma hacmi / hücre zarı yüzeyi oranı gibi parametreler önemli. Hücre yeterince büyümemişse, bu oran hücrenin sağlıklı şekilde bölünmesini zorlaştırır. Böyle bir durumda hücre ya biraz daha büyümeye zaman tanır ya da uzun süreli bir duraklama evresi olan G0 evresine girer. Bu evrede hücre bölünmez, hatta bazı hücreler (örneğin sinir hücreleri) burada kalıcı olarak kalır.
Mitoz için bu kontrol mekanizmaları oldukça net işlerken, mayoz bölünmede durum biraz daha farklı. Çünkü mayoz, üreme hücrelerinde (yumurta ve sperm öncüllerinde) gerçekleşir ve bu süreç organizmanın genetik çeşitliliğini artırmak için özelleşmiştir. Mayozda da kontrol noktaları vardır ama hücrenin ne zaman mayoz bölünmeye başlayacağı, daha çok organizmanın gelişimsel programı ve hormonlar gibi sinyallerle belirlenir. Örneğin, ergenlikte başlayan hormonal değişimler bu süreci tetikleyebilir. Ayrıca mayozdaki kontrol noktaları, DNA'nın doğru eşleşip eşleşmediğine veya bölünmenin düzgün ilerleyip ilerlemediğine odaklanır.
Kısaca özetlersek: mitozda hücre kendi durumuna göre karar verirken, mayozda karar daha çok organizmanın gelişimsel zamanlamasına ve dış sinyallere bağlıdır. Ama her iki durumda da hücreler "kontrol noktalarından" geçmeden rastgele bölünmezler; doğa bu konuda oldukça titiz davranır.