Hiçlik dediğimiz şeyin aslında gerçeketn hiçlik olup olmaması sorununu ele almak gerekiyor: Uzay boşluğu mesela hiçlik değildir zaten öyle olsa söz gelimi gezegenler arası uzaklığın "hiç" yani "sıfır" olması ve herşeyin birbirine yapışık olması gerekirdi. Evrenin big-bang öncesine dair pek çok teori var bu teorilerden bazılarına göre aslında evrenler "zar" denilen boyutların birbirine çarpması ile oluştu,[1] bu teorilerin her birinin kendi içlerinde belirli oranda tutarlılıkları olduğunu çünkü mevcut bilimsel verilerden yararlanılarak elde edildiğini söyleyebiliriz. Şu anda, hiçlik içinde bile "karşıt anti-parçacıkların" var olduğu, yani hiçliğin aslında olmadığı kabul ediliyor. Buradan yokluk aslında yokluk mu sorusuna bilimin kısmen evet dediği sonucunu çıkarabiliriz, yokluk denilen şey yok ve bu nedenle aslında var olan hiçbirşey yokluktan var olmuyor, bunu Tanrı'ya kadar da dayandırabilirsiniz ya da din konusunda soğuksanız maddenin, enerjinin, evrenin kaynağının artık ne derseniz onun başlangıçsız olduğuna dayandırabilirsiniz. Yokluğu yokluk olarak kabul etmek size o zaman "hiçbir zaman hiçbirşeyin var olmadığı bir zaman olmadı, öyleyse daima birşeyler vardı, öyleyse başlangıçsızlık vardır" şeklinde bir sonuca götüreceğinden ötürü şahsen bana mantıklı görünüyor. Çünkü yokluk yokluk ise yani birşeyler hep var ise o zaman başlangıçsızlık sorunu da çözülmüş oluyor ve yeni bir soru ortaya çıkıyor: Başlangıçsızlık nasıl var oldu?
Kaynaklar
- Wikipedia. M Theory: Membrane Theory. (6 Kasım 2001). Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı