Çok basit, çünkü evrim. Şaka bir yana; bundan 400 milyon yıl önceki atalarımızın anatomik yapısı, bizim anatomik yapımızı büyük oranda belirledi. Balıklarda ise idrar, dışkı ve üreme için tek açıklık bulunuyor. Dolayısıyla bizdeki idrar kanalının, üreme kanalının ve sindirim kanalının sonu atalarımızda tek bir açıklıkta (buna kloak deniyor) bitiyordu.
O zaman soracaksınız, neden sindirim kanalı ayrıldı diye... Açıkçası bunun çok "direkt" bir yanıtı yok; çünkü evrimde bu tarz değişimler her zaman seçilim baskısı altında değil, kimi zaman genlerin çevreyle öngörmesi güç şekillerde etkileşiminin de bir ürünü. Biliyoruz ki penisler, dişilerin vücuduna spermleri bırakabilmeyi kolaylaştırmak amacıyla, bir "kanca" olarak evrimleşti. Bu "uzama" sırasında, idrar kanalı da üreme kanalıyla birlikte geldi; ancak sinirim kanalı ayrıldı. Bunun nedeni, sindirim organlarının farklı anatomik şekillerde evrimleşmesi olabilir.
Benzer bir durumu yemek yemek ve nefes almak için kullandığımız kanallarda da görüyoruz:
Evrim zeki bir tasarımcı olsaydı, bu ikiliyi asla bu kadar yakına koymazdı; ancak evrimde anatomik ve fizyolojik yapı, "önceden planlanmış bir mantık" çerçevesinde değil; doğanın o andaki şartları, türün genetik havuzu ve bir miktar da şans etkisi altında evrimleşiyor. Bu iki kanal, balık atalarımızda tek bir yüzme torbası organından köken aldığı için, bir arada ve çok yakın olacak şekilde evrimleştiler. Bu nedenle birçok insan (ve hayvan) boğularak ölüyor.