Aslında hayvanlar da düşünebilir ama bu daha çok içgüdülerini gerçeklleştirmek için düşünmedir. Yani içgüdülerine ters bir şey yapmazlar. Mesela bir meyve sineğinin bizim gibi kararlar verdiğinin ve ne kadar iş zorlaştıkça o kadar uzun düre düşündüğü deneyde görülmüştür. Yani bir arı kardeşini öldürdüğünde hem içgüdüsel hem de düşünerek karar vermiştir ve zaten biz de aynısını yapıyoruz, bizim de içgüdülerimiz var.
Ama eğer anlam verme çabasını ele alırsak bu biraz daha farklıdır. Mesela biz bir gün öleceğimizi bildiğimiz için yaşayıp gidip yok olmak bize anlamsız gelir ve hayatı anlamlandırmaya çalışırız. Bu anlamlandrıma çabası da eninde sonunda hayatta kalma içgüdüsünün tetiklediği korkudan doğan bir "içgüdüdür". Hayvanlarda bunu göremeyiz çünkü hayvanlar ölümün kaçınılmaz olduğunu bilmez. Hatta çoğu hayvan ölümü bile anlayamaz. Benim bildiğim ölümü anlayabilen tek hayvan şempanze ki onlar da ölümün kaçınılmaz olduğunu anlayamaz.
Yani sadece biz düşünmeyiz hayvanlar da düşünür fakat bu bizdeki kadar üst düzey değildir. Bu dünyada hayvanlardan çok da bir farkımız yok. Nasıl çitanın hayatta kalma mekanizması hız ise bizim de zeka ve ben bunda bir fark göremiyorum.
Son olarak ilk paragrafta anlattıklarım hem hayvanlar için hem de bizim için geçerliyken, ikinci paragrafta anlattıklarım hayvanlarda gözlemkenmese de hayvanlarla aynı sistemle çalışır.