Çünkü virüsün %1 öldürücülük ihtimali, virüsü kaptığınız anda %1 ihtimalle öleceğiniz anlamına geliyor; ancak aşının %95 koruyuculuğu, aşıyı olanların %95'i korunacak, %5'i hasta olacak anlamına gelmiyor. Tam tersine, sizi %1 ihtimalle öldürecek olan virüsü kapma ihtimalinizin %95 azalması anlamına geliyor. Dolayısıyla kaba bir istatistiki hesapla, aşı olmadığınızda ölme ihtimaliz %1 ise, aşı olduğunuzda bu ihtimal %0.05 olacaktır. Hatta birçok aşı ağır hastalık ve ölüm oranlarını %0'a kadar çektiği için, aşı olduğunuzda ölme veya ağır hastalık geçirme ihtimaliniz büyük oranda ortadan kalkacaktır.
İşte bu yüzden "Aşı %95 etkili!" cümlesinin ne kastettiğini anlamanız çok önemli. Görünüşte, sırf sayılara bakarsanız, bireysel risk faktörlerinizi düşünerek hesaplanan hayatta kalma şansınız %99 ise, "sadece" %95 etkili bir aşıyı yaptırmanızın istenmesi size garip gelebilir.
Fakat, bir aşının "%95 etkili" olması demek, aşıyı olmadan önceki hastalığı kapma ihtimalinizi %95 azaltıyor demek. Kesinlikle "Sizi %95 koruyor ve %5 ihtimalle COVID-19 virüsünün bulaşmasına izin veriyor." gibi bir anlama gelmiyor. Yani daha önce iyi olma şansınız %99'sa, aşıyı olduktan sonra bu oran %99,95'e fırlıyor. Bu, son derece iyi bir gelişme oranı.
Ayrıca unutmayın: %99, sadece hayatta kalma oranı. Akciğer yaralanması, beyin hasarı, kalp ve damar hasarı gibi hasarların oluşma oranında da %95 azalma olduğunu söylersek, aşıyı olmak size daha cazip gelebilir.[1]
Teorik olarak bir aşı %50 bile etkili olsa, yine de salgına müthiş katkılar sağlayacaktır, çünkü böyle bir aşı bile, o aşıyı olmadan önceki hastalık riskini yarıya düşürecektir. Daha ne istiyoruz?
Kaynaklar
- Centers for Disease Control and Prevention. Long-Term Effects Of Covid-19. (18 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 21 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Centers for Disease Control and Prevention | Arşiv Bağlantısı