Bellekler genellikle farklı beyin bölgelerinde depolanır. Özellikle dil becerileri, genellikle sol temporal lob ve dil ile ilgili diğer bölgelerde lokalize edilmiştir. Hafıza kayıpları genellikle farklı bölgeleri etkiler, bu nedenle dil becerileri korunabilir.
Dil, genellikle daha derinlemesine ve karmaşık sinir ağlarıyla bağlantılıdır. Bu bağlantılar, genellikle diğer bellek türlerinden daha dirençli olabilir. Örneğin, bir kişi ailesini veya kişisel geçmişini hatırlamayabilir, ancak dil becerileri, öğrenilen bir yetenek olarak daha sağlam kalabilir.
İki ana bellek türü vardır: kısa vadeli bellek ve uzun vadeli bellek. Dil becerileri genellikle uzun vadeli bellek içinde depolanır ve bu tür bellek genellikle daha dirençlidir.
Hafıza kayıpları genellikle beyin hasarı, travma veya hastalık sonucu ortaya çıkabilir. Beyin, önemli işlevleri sürdürme eğilimindedir ve dil, sosyal etkileşim, iletişim ve günlük yaşam için temel bir araçtır. Bu nedenle, beyin genellikle dil yeteneklerini diğer bellek türlerinden öncelikli tutabilir.
Ayrıca amnezi temel olarak iki düzeyde ele alınır:Prosedüral ve deklaratif. Prosedüral daha motor becerilerle ve eylemlerle ilgilidir. Bu hafıza araba sürmenizden sık yaptığınız yemeğin tarifine kadar bir çok motor beceriden sorumludur. Beyindeki somatosensoriyel korteksteki bir hasarın bu hafızaya derinden etkisi vardır. Deklaratif ise epizodik ve semantik olmak üzere iki kısımdır ve hastaları bilişsel anlamda daha çok burası etkiler. Epizodik bir piyanistin favori eserini hatırlaması semantik ise çalmaya başladığında notaları hatırlaması gibidir. Yani semantik hafıza olgusal olarak beyne iletilen nesnel girdilerle ve piyanistin parmaklarına iletilen motor çıktılarla ilintilidir. Bu bağlamda epizodik ve semantik birbirine bağlı kavramların farklı işlevsel mekanizmalarıdır diyebiliriz.
Diller ise uzun süreli hafızayla kayıt altında tutulan, semantik hafızanın bu alanda daha baskın olduğu kavram ve işitsel ögelerin birleşiminden oluşan karmaşık sistemler bütünüdür.
Gün içerisinde sık tekrar edilmesi unutulmamasını, semantik hafızaca uzun süreli bellekte tutulması ise korunmasını sağlamaktadır. Yani kişi ana dilini konuştuğu halde konuştuğu dilin adını ya da en çok o dili konuştuğunu unutabilir. Hatta dil kavramını unutabilir.
Dil kaybı (afazi) ise semantik hasarla ilintilidir. Bazı hallerde duyduklarını anlar fakat konuşamaz, bazılarında konuşur fakat söyledikleri anlamsızdır. Ayrıca ağır hasarlı bazı travmalarda kişilerde nöral bağlantı yollarının yeniden yapılandırılması sebebiyle ana dillerini başka hiç bilmedikleri bir dille değiştirmeleri de mümkündür.[1]
Kaynaklar
- Komisyon. Afazi. Alındığı Tarih: 9 Ocak 2024. Alındığı Yer: Memorial | Arşiv Bağlantısı