Güneşimiz bize en yakın olduğu 3 Ocak en uzak olduğu 4 Temmuz tarihidir ve bunlar arasında 5 milyon km lik bir fark var (makro boyutta minicik bile olsa)ona rağmen sistemden çıkmaz veya aşırı kütle çekime maruz kalmaz. Çıktı diyelim o zaman da ya bir kara deliğe yem olur ya da başı boş koyun sürüsü gibi uzay da dolanır.(burda ısı ve ışık kaynaklarından uzaklaşması gibi insanlığı tehdit eden kısımlara girip sizi sıkmak istemem)
Bizim güneş sistemine "sistem" dememiz keyfi değil bir sebebi var;bu gezenler milyarlarca yıldan beri aynı yörüngede dolanmak ta (Merkür'ün absürt yörüngesinde ki sapmaları saymazsak) sözgelimi bu düzen hep vardı ve bozulmadan devam etti.
Yörüngede ki hızlara gelicek olursak bu kütle çekimine bağlı.Güneş sistemindeki bütün gezegenlerin izlediği bir elips şekilli yörünge vardır ve bu yörüngede giderken güneşe ve diğer gezegenlere olan mesafesinin değişmesi nedeniyle kütle çekimi de değişiyor fakat burdaki faz farkları çok küçük diyebiliriz.
Karanlık olan yere gelirsek orası tamamen karanlık enerji ve karanlık madde den oluşuyor (evrenin %95 inden fazlasını kaplamakta) bu konu hakkında çok fazla bilgimiz yok araştırmalar devam etmekte. Karanlık madde ve enerji ışığı bile içinden geçirdiği için göremiyoruz(kara deliklerin ışığı yuttuğunu hatırlarım) ki bu kara deliklerden de zor birşey hiçbir radyo sinyali dahi alamıyoruz