Yapay zeka ve robotik teknolojiler, insanlığın birçok alandaki rolünü değiştirmekte ve bazı meslekleri devralmaktadır, ancak tamamen insanlığın yerine geçmeleri oldukça karmaşık ve uzun vadeli bir süreçtir. İnsan zekası, yalnızca bilgi işleme kapasitesiyle değil, aynı zamanda bilinç, yaratıcılık, empati, etik değerler ve duygusal anlayış gibi unsurlarla da şekillenir. Günümüz yapay zekaları, belirli görevlerde insanlardan daha hızlı ve verimli çalışabilse de, genel zekâ (AGI - Artificial General Intelligence) seviyesine ulaşmaları henüz mümkün olmamıştır.
Eğer teknoloji, insan seviyesinde bilinçli bir yapay zeka geliştirmeye ulaşırsa, bu süreç en az birkaç on yıl, hatta daha uzun sürebilir. Bazı uzmanlar, AGI’nin 2050’ye kadar geliştirilebileceğini öne sürerken, diğerleri bunun çok daha uzun süreceğini veya asla gerçekleşmeyeceğini savunmaktadır. Bununla birlikte, insan toplumunda teknolojiyle simbiyotik bir yaşamın sürmesi daha olasıdır; yani yapay zeka ve robotlar insanların yerine geçmekten çok, insanlarla birlikte çalışarak onların yeteneklerini tamamlayıcı bir rol üstlenecektir. Ancak, yapay zekanın etik ve güvenlik sorunları göz önünde bulundurulmazsa, iş gücünde büyük dönüşümlere ve toplumsal değişimlere yol açması kaçınılmaz olabilir.
Kaynaklar
-
M. Tegmark. (2017). Life 3.0: Being Human In The Age Of Artificial Intelligence. ISBN: 9780451485076. Yayınevi: Random House Audio Publishing Group.
-
N. Bostrom. Superintelligence: Paths, Dangers, Strategies. ISBN: 9780199678112. Yayınevi: Oxford University Press.