Bir gün dünya dışı akıllı yaşam ile karşılaşırsak, o zaman bu paradoksu da çözmüş oluruz.
İşin aslı paradoksun tek bir cevabı yok. Birden fazla etmenin bir araya gelmesi, bizi karamsarlık içinde bırakıyor.
Evrenin çok büyük olması - ki "büyük" derken, bu kelimenin anlamı, evreni hayal ederken bir şey ifade etmez.
Evrenin çok genç olması - bize göre 13,7 milyar yaşında olan evrenin, sekstilyonlarca yıl sonra öleceğini düşünüyoruz ki, bu da evrenimiz daha yeni doğmuş demektir. Akıllı bir medeniyetin gelişebilmesi için belki de çok erkendir daha. Biz bile daha Ay'a gidebildik sadece.
Daha her yere bakamadık - eğer evren 1.000 sayfalık 10 ciltten oluşan bir ansiklopedi olsaydı biz daha 1. cildin 1. sayfasını okumayı yeni bitirmiş olurduk.
Bu 3 büyük etmen, insanoğlunun kendi başına hiç bir akıllı medeniyeti bulamayacağını açıkça gösterse de, bundan daha düşük olasılıklara sahip olayların doğada meydana geldiğini bir çok kez gözlemledik. Hem belki biz onları ararken onlar bizi bulurlar. Bu motivasyon hala insanoğlunu bu araştırmalara iten en büyük etmendir.