Evrim, bir popülasyonun gen havuzundaki alel frekanslarının nesiller boyunca değişmesi ve yeni genetik varyasyonların ortaya çıkması sürecidir. Evrimin gerçekleşmesi için bir popülasyonda genetik çeşitlilik olması gerekir. Genetik çeşitlilik ise mutasyon, rekombinasyon, gen akışı ve genetik sürüklenme gibi faktörlerle sağlanır.
Mutasyon, DNA dizisinde meydana gelen rastgele değişikliklerdir. Mutasyonlar yeni alellerin veya genlerin oluşmasına neden olabilir. Eğer bir mutasyon üreme hücrelerini etkilerse, bu mutasyon gelecek nesillere aktarılabilir ve popülasyonun gen havuzunu değiştirebilir.
Rekombinasyon, mayoz bölünme ve döllenme sırasında ebeveynlerin genetik malzemelerinin karıştırılmasıdır. Rekombinasyon sonucunda yavrularda yeni gen kombinasyonları oluşur. Rekombinasyon popülasyondaki bireylerin genetik değişkenliğini arttırır.
Gen akışı, farklı popülasyonlardan gelen bireylerin üremesiyle gen havuzlarının karışmasıdır. Gen akışı popülasyonlar arasındaki genetik farklılığı azaltır ve yeni alellerin yayılmasını sağlar.
Genetik sürüklenme, rastgele olaylar sonucunda alel frekanslarında meydana gelen değişimdir. Genetik sürüklenme küçük popülasyonlarda daha belirgindir ve bazı alellerin popülasyondan kaybolmasına veya sabitlenmesine yol açabilir.
Bu faktörler evrimsel süreçte genlerimizi etkilerken, doğal seçilim ise bu genlerin hayatta kalma ve üreme başarısını belirleyen bir filtre görevi görür. Doğal seçilim, çevresel koşullara uygun olan özelliklere sahip bireylerin daha fazla yavru vermesi ve böylece bu özellikleri taşıyan alellerin popülasyonda yaygınlaşmasıdır. Doğal seçilim sayesinde evrimsel süreçte uyumlu özellikler korunurken, uyumsuz özellikler elenir.
Evrimsel süreçte insanların genleri değişiyor mu sorusuna gelince, evet değişiyor. İnsanlar da diğer canlılar gibi evrime tabidir ve yukarıda saydığımız faktörler insanların gen havuzunu etkilemektedir. Örneğin, insanlarda laktaz enzimi üreten bir gendeki mutasyon sayesinde bazı popülasyonlarda süt içebilme yeteneği gelişmiştir. Ayrıca insanlarda antifriz protein üreten bir gen de novo olarak ortaya çıkmıştır. Bu örnekler insanların evrimleşmeye devam ettiğini göstermektedir.
Ancak bu evrimleşmenin daha iyi ya da kötü bir duruma gelebilir miyiz sorusuna cevap vermek zor değilse de yanlıştır. Çünkü evrim bir amaç veya yön taşıyan bir süreç değildir. Evrim sadece popülasyonların değişen çevresel koşullara uyum sağlamasını sağlayan bir mekanizmadır. Evrimde daha iyi ya da kötü diye bir kavram yoktur, sadece daha uyumlu ya da uyumsuz diye bir kavram vardır. Bu da çevresel koşullara bağlı olarak değişebilir. Örneğin, antifriz protein üreten bir gen, soğuk iklimlerde yaşayan balıklar için avantajlıdır ama tropikal iklimlerde yaşayan balıklar için dezavantajlıdır. Dolayısıyla evrimleşmenin sonucu olarak daha iyi ya da kötü olmak diye bir şey söylemek doğru değildir.